Son yazılarımda genellikle gelecek teknolojilere dair öngörülerde bulundum ama hep geleceği konuşacak değiliz ya. Gelin biraz da geçmişten günümüze yürüyelim. Bunu yaparken üç sene evvel ölen büyük bilim insanı Stephen Hawking'e de ufak bir selam göndermiş olalım. Karşınızda "akıllı telefonların kısa tarihi".

Akıllı telefon deyince aklınıza muhtemelen ya Apple ya Samsung geliyordur ama ilk akıllı telefon çıktığında bu iki firma da henüz duruma Fransızdı. Biraz bilgisi olanlar HTC diyecektir. Ne yazık ki bu da yanlış cevap. Geriye doğal olarak tek seçenek kalıyor: Blackberry! Doğru olabilirdi. Eğer Simon olmasaydı. Evet; bilinen ilk akıllı telefon 1993'te IBM'in piyasaya sürdüğü Simon'du. Şimdiki akıllılara nazaran devasa olan Simon, cep telefonu özellikleri dışında kısmen mini bilgisayar ve faks özelliklerine sahipti. Hatta hazır olun; dokunmatik ekranı bile vardı. Yine de insanlık henüz bu fikre alışık değildi ki Simon'un ömrü uzun olmadı. Zaten üretici firma olan tarihi firma IBM de bir süre sonra devroldu. Yıllarca bilgisayar sektörünün önder firması olan IBM'in hazin sonu da başka bir yazının konusu olsun.

Simon'un hemen ardından 1996'da Nokia devreye girdi. O zamanların cep telefonu devi olan Nokia, Simon'da olan ne varsa alıp üstüne bir de QWERTY klavye ekledi. Adını da Communicator 9000 koydu. Yenilikçi bir girişimdi Nokia adına. Sonraları akıllı piyasada yapacağı akılsız yanlışları düşününce ilk deneyiminin esasında çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Tabi bu telefon da o zamanlar için çok lüks ve henüz verimsiz olduğu için yalnızca belli bir zümrenin denediği bir model oldu.
Ve Palm geliyor

Yıllar geçti ve sene 2002 oldu. Günümüze en yakın akıllı telefon modeli piyasaya sürüldü. PALM!.. Modern akıllı telefonların prototipi diyebileceğimiz kadar iyiydi. Hatta "şu anki modellerin tamamının ilham kaynağıdır" diyebilirim. Renkli ekranı, avuç içi tasarımı, ekran/kasa oranı, dokunmatik paneli, stylus kalemi ve az sayıdaki tuşları... Kaba tabirle "iPhone'nun abisi" idi adeta. Sonraları Jobs firmaya birçok patent davası açtıysa da belki de ilk kıvılcımı oluşturan model Palm Treo idi. Hatta iPhone öncesi Blackberry telefonlar için de model oldu diyebiliriz.
Böylece "Palm sonrası" süreç başladı. Bu sürecin ilk oyuncusu da Kanadalı RIM oldu. RIM diyince çoğunuz hatırlayamamış olabilir. Peki şöyle diyeyim: Efsane Blackberry... O zaman Blackberry telefonları üreten firma RIM (Research in Moiton) piyasaya hızlı bir giriş yaptı. Blackberry 850!.. Akıllı telefonlarına QWERTY klavye koymasının yanı sıra e-Posta entegrasyonu da maksimum seviyedeydi. Üstüne bir de yüksek güvenlikli işletim sistemi koyun. Alın size taş gibi bir iş telefonu. Zaten Blackberry telefonlar öncelikle ve özellikle iş insanlarının vazgeçilmez telefonu oldu. 2006'da gelen Pearl modeli ise o zamanlar bir çok insan için şimdiki iPhone gibi statü göstergesiydi ama krallığı kısa sürdü. Uzun süre "business" modeller üreten firma sonraları tekil kullanıcılara yönelik modellerle (Torch efsanesi hala birçoğumuzun hafızasındadır) adeta şov yaptı. Zaten Nokia'nın hakimiyetini yitirmesi de Blackberry telefonlar ile başladı. Yani Nokia katili olan esasen sadece Apple değil aynı zamanda Blackberry idi.

Blackberry'nin bu hızlı çıkışına ayak uyduramayan Nokia önce kendi işletim sistemini (Symbian) kurdu sonra da Microsoft ile birleştiyse de tutunamadı. Esasen çok nitelikli bir model olan N95 gibi denemeler de Nokia'yı kurtarmaya yetmedi. Bu süreçte hızlı yükselen Blackberry'nin düşüşü de bir o kadar hızlı oldu. Nokia gibi gelenekçi davranmakta ısrar eden firma dokunmatik dönüşüme ayak "uydurmayınca" kendi ayağına sıkmış oldu. Sonu da Nokia'dan farklı olmadı zaten.
Jobs iPhone'u tanıttı ve her şey değişti

Seneler 2007'yi gösterdiğinde ise günümüzün hala devam eden akıllı telefon anlayışı başlamış oldu. Ben de dahil birçok insanın hayranlıkla takip ettiği Steve Jobs ilk iPhone'u tanıttı. iPod'dan aldığı var olan teknolojinin üstüne mobil telefon özelliklerini ekleyen ve "fotoğraf galerisi" özelliğini anlatan Jobs -alışık olduğu üzere- bir anda dengeleri değiştirdi. Herkes bu yeni teknolojinin sadece iş insanları için değil kendileri için de ne kadar keyifli olduğunu keşfetti. Bu keşif o kadar kısa sürdü ki hem Apple hem Google üstüne çalışmaya başladı. Apple uygulama mağazası fikriyle konseptini iyice geliştirirken Google da boş durmadı. Hem android işletim sistemini üretti hem de bunu açık kaynaklı olarak piyasaya sürüp piyasanın tekeli haline geldi. Üstelik Apple'ın koyduğu hiçbir kısıtlamayı koymayıp mağazasını çok daha geniş tuttu. Böylece arkadan gelmiş olmasına rağmen piyasada en az Apple kadar etkin bir hale geldi. Burada başlangıcı da Tayvanlı bir firmaya borçlu. Şimdi pek adını duymasanız da HTC...
Google ve HTC'nin gelişi

HTC bu yazının içeriğindeki tarihsel sürecin çok ufak bir zamanını kaplasa da temelde en önemli adımlarından birini attı: Dream!.. Bugünkü android telefonların atası olan ilk nesil android akıllı telefon... Birçok anlamda ilk iPhone ile rekabet eden bu model o zamanlarda adeta çığır açtı. İlk kameralı telefon değildi belki ama üst düzey kamerası ve dokunmatik ekranı ile android işletim sisteminin bugünlere gelmesinde en büyük paya sahiptir. Bu sebeple hem android kullanıcıları hem de Google adına bir teşekkürü hak ediyor HTC. Sonrasında kısa süreli olarak piyasaya hakim olsa da buradaki pastayı fark eden Samsung'un baskısına direnemedi. Tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini aldı. En azından akıllı telefon piyasasında. Zira şimdilerde bambaşka bir alanda yine bambaşka deneyim peşinde koşuyor: AR/VR teknolojileri... En kısa zamanda bu konu hakkında yazmaya çalışacağım ve HTC adını daha sık okuyacaksınız.
HTC'yi adeta piyasadan silen Samsung, Apple ile rekabeti tek başına üstlendi. Önce Samsung Galaxy ile pazara giren Samsung sonraları amiral gemisi olacak ilk "Galaxy S" modelini tanıttı. Bu modeller ile android pazarını tek başına domine etti uzun süre. Bu süreçte Apple ve Jobs tarafından defalarca patent davalarına maruz kalsa da Galaxy S serisi fenomen oldu. Hala da pazar payında lider firma konumunda.
Bundan sonraki kısım bu kısa tarihin dışında. Zira piyasaya dahil olan diğer markaların geçmişi pek uzun değil. Huawei, Xiaomi, Oppo ve diğerleri... Arada görünüp gidenler de oldu tabi. LG ve Sony gibi... Ama sanırım bunun sebebi saydığım markalar gibi devrimsel modeller üretememeleri olsa gerek. Bu yüzden bu havuza "bi'girip çıktılar".
Hawking'in Evrenin Kısa Tarihi kadar uzun olmasa da akıllı telefonların kısa tarihini anlatmaya çalıştım. Zaten evren ile akıllı telefonları kıyaslamak da mümkün değil. Ama Hawking'in insana dair söylediği meşhur söz bu yazının da temelini oluşturuyor sanırım.
"Zeka değişime ayak uydurabilme becerisidir."