Gündem

Bir Yerden Başlamak Lazım


Onur Nurdoğan 21 Temmuz 09:17

Bugün göğüs dekoltemde feraset var. Feraseti kaybolmuş bir halkın ta kendisiyiz bir süredir. Feraset? Alt tarafı biraz anlayış…

Ferasetin kaybolduğuna dair örnekleri sosyal medyada, araç kullanırken trafikte, bayramda köyünüze gittiğinizde akrabalarınızla olan sohbetlerinizde apaçık bir şekilde gözlemleyebilirsiniz. Şayet farklı görüşlere saygı duyulan bir ortamdaysanız epey şanslısınız. Siyaseten karşıt görüş bildirmemesine rağmen konunun içeriğinden küçücük dahi olsa politik anlam çıkartıp karşımızdakine sinkaflı cümleler söyleyebiliyoruz değil mi? Kırmızı ışıkta önümüzde duran araç yeşil yandığı anda gaza basmadıysa eğer kornaya basabiliyoruz. Kornaya basma süremizle küfürün uzunluğunun doğru orantılı olduğu nadir ülkelerdeniz. Yahut uzun süredir birbirlerini görmeyen iki akraba bayram ziyaretinde sudan sebeplerle tartışabiliyor, veda zamanı geldiğinde uzaktan bir el sallamakla yetinir duruma gelebiliyorlar.

El sallarız da eli öperiz de... ‘’Kadının elini niye öpersin?’’ diye sormuşlar Fransız erkeğine. ‘’Kadına saygı duyarım, erkek ile bir bütünü tamamlar’’ demiş. Alman’a sormuşlar; ‘’Kadın kutsaldır, hayatın devamını sağlar, doğurur’’ demiş. Türk erkeğine sormuşlar. ‘’Bir yerden başlamak lazım’’ demiş.

Ne demiş çiftçi abi?

Afet mi? Yine geldi bir şeyler! Trakya’da ayçiçeği ve mısır tarlalarında çayır tırtılı diye bir şey görünmeye başlamış bir süredir. Çiftçilerden bazıları bu durumu ‘’afet’’ olarak tanımlıyor. Mahsüle büyük zararı söz konusuymuş. Çanakkale’de de 4 ilçede bu tırtıla rastlanmış. Hatırlarsanız 3-4 yıl evvel de Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ‘’vampir böcek’’ alarmı vardı. Aslında 10 seneden fazladır var fakat zirve yaptığı dönemlerde gündem olmuştu. Bir kelebek türü tüm bitkilerin suyunu emiyor ve her bir şeyi kurutuyordu. Bu gibi hadiseler insanların doğaya etkisinin bir tepkisi mi yoksa bizi kıskanan ülkelerin soğuk savaş modellerinden biri mi bilmiyoruz.

Çürük ayını bilir misiniz peki? Nem ve yağmurun fazla olması sebebiyle Rize civarında Temmuz ayına verilen diğer isimdir. Tarlada mahsüllerin çürümesine sebep vermesi de ''çürük ayı'' olarak nitelendirilmesinde önemli etken.

Ekonomimizin büyümesi ve küçülmesinde en önemi etkenlerden biri inşaat ve buna bağlı olarak konut sektörü. Bir süredir konut fiyatlarındaki artış malumunuz. Enflasyonist ortamda değer kazanan likit bir yatırım aracı olan konutta şu sıralar hafiften ‘’durgunluk yaşayacak mıyız acaba?’’ endişesi var gibi. Uzun bir bayram tatilinden döndüğümüz için henüz piyasa hakkında net fikir sahibi olmak güç fakat parasal genişlemede frene basılması bu endişeyi kısmî de olsa haklı kılacak gibi. En azından kısa vadede vaziyet böyle olabilir. Seçime az vakit kala kredi muslukları tekrar açılıp, cazip faizli kredi imkânı sunulursa tekrar hareketlenme yaşanması da olası.

İşte zurnanın zırt dediği yer!

Ya açamazsak bu muslukları? Ya sunamazsak cazip finansman koşulları? İşte o zaman piyasa baskılanmaya devam eder. Birden fazla türde sıkıntı yaşanır ancak bunlardan biri topraktan girdiğiniz konut işinde müteahhit firmanın aldığı malzemenin fiyatı beklediğinin üstünde artar, kredi ihtiyacını karşılayamaz veya çok yüksek faizle sınırlı miktarda karşılarsa, bunu da ev sahibine yeterli ölçüde yansıtamazsa? Sonuç ne mi olur?

Kabaca neydi Çin modeli? Ya da ne olacaktı bu Çin modeli sayesinde? Değer kaybı vesilesiyle TL, rekabetçi bir para birimine dönüşecek, ülkemizin ihracatını ve buna bağlı olarak da istihdamını artırarak yurtdışı piyasaya üretim yapan bir ekonomi olacaktık. Sonra? Sonrası yok. Birkaç aya vazgeçtik bu modelden. En nihayetinde fazla ferasetli insanlar var dümenin başında. Bu kadar hıza gerek yok?

Sonuç ne mi olur? Müteahhit mal sahibi ile anlaşamaz, evin inşaatını askıya alır, müteahhite bankadan kredi çekerek verdiği paranın taksidini ödemez ev sahibi. Çin’de ne oluyor? Rivayet odur ki; şu an 91 ilde 301 projede ipotekli konut kredilerini ödemeyi reddediyor ev sahipleri. Boykot var yani. Bizim neyimiz eksikten Çin’den. Çin modeline rekabetçi kurdan giremedik, konut krizinden gireriz belki. Bir yerden başlamak lazım!

Bu yazıyı kargala!
0 Yorum