“En sevdiğin masal ne?” diye sordum. “Çok hatırlamıyorum” dedi. “Büyüyünce ne olmak istersin?” dedim, “Bilmiyorum” diye yanıtladı. “Nelerden korkarsın?” dediğimde ise “Biraz karanlık...” dedi ve sustu. Alaaddin’in Sihirli Lambası'nı anlattım. Ardından, “Aynen masaldaki gibi üç dilek hakkın olsaydı ne isterdin?" diye sordum. Sessizlik... Sonra masadaki kağıda ve renkli kalemlere baktı. "Resim yapabilir miyim?” dedi. “Elbette!” dedim ve başladım onu seyretmeye.
Konuşmadan çiziyordu ve renkli kalemler kullanmasından resminde, mutlu bir aile çizme gayretini hissettim. Kocaman bir eve küçücük pencereler koydu. Simsiyah bir çatı ve baca yaptı. Ama bacadan çıkan herhangi bir duman yoktu. Kapısını evin en köşesine öylesine yerleştirdi. Annesini resmin tam ortasına ve büyük çizdi. Ardından annesinin üçte bir oranında kendisini yaptı. İki erkek kardeşini, birbirine benzeyen hallerde tam yanına çizdi. Araya bir elma ağacı ve babasını da ağacın arkasına ekledi. Hepsinin yüzüne de çok hafif bir tebessüm kondurdu. Bunun gibi daha birçok ayrıntı... En sonunda resmin tamamını bir yuvarlak içine aldı ve bitirdi. Resme baktığımda durum benim açımdan oldukça netti.

Resim bir iletişim yolu
Tarihsel açıdan ortaçağda çocukluk, yaşamın farklı bir dönemi olarak görülmüyor. Hatta çocuk ve çocukluk terimleri dahi yok. Çocuğun bakım ve beslenmesinin dikkate bile alınmadığı o dönemlerden, "çocuk yüzyılı" olarak kabul edilen 20. yüzyıla çok da kolay gelinmemiş. O günlerden günümüze bakış açıları çok dramatik biçimde değişmiş. Bireyi ve özellikle çocuğu tanımaya çalışırken çizilen resmin, kişinin ruh halini yansıttığının fark edilmesi de bu değişim rüzgarının sonuçlarından. Bunların yanında, insanın baş parmağını ve işaret parmağını kullanarak yaptığı işlerde zihinsel bir bağlantı olduğunun keşfedilmesiyle, beyin şifrelerinin psikolojik açıdan çözülmesine yardım etmiş. Sonuç olarak; bugün bireyi veya çocuğu kültürel, sosyal ve psikolojik açıdan incelemek konusunda resimler oldukça etkili bir araç.
Resim bireyin iç dünyasının ifade biçimi ve zihinsel yapısının yansıması olarak kabul edilebilir.
Haluk Yavuzer
Çocuk çizgilerindeki sır
Çocuk hakkında ayrıntılı bilgi almak için resim yaptırmak, gayet avantajlı bir alandır. Resim çocuğun zihinsel gelişimini, içsel çatışmalarını, zorlandığı konuları ve hatta bu konulara karşı genel tutumunu bile yansıtabilir. “Bir insan çiz” , “Aile çiz” testi gibi daha genel kullanımı olan testler varsa da “Hiç var olmayan bir hayvan çiz” veya “Bir ağaç çiz” testi gibi alanında uzman kişilerin kullandığı testler de mevcut. Her halükarda dikkat gerektiren bir çalışma olsa da kritik kararlar alınırken sadece resim testi yetmeyebilir elbette.
Resim yapılırken mümkünse çocuğu seyretmek gerekir. Çünkü neyi önce çizdiği önemli bir detaydır. Eğer varsa kontrol problemi, saldırganlık, içine kapanıklık gibi durumlar; çocukların resimlerine yolunda gitmeyen şeyler olarak muhakkak yansıyacaktır. Her ne kadar çocuk ilk yılında duyusal algılama, kaba ve ince motor gelişimlerinde hızlı bir gelişim gösterse de çocuktan, üç yaşına kadar anlamlı çizgiler beklenmez. Yani 2-3 yaş aralığında gelişigüzel çizgiler vardır. 4 yaşta resim netleşir. 5-6'da boyun, parmak, kulak, göz gibi detaylar oluşur ve netlik artar. Bunların yanında kağıt ve kalem kullanımına da bakmak gerekir. Mesela kağıdın ne kadarını kullandı? Resim sayfa oranı ne kadar? Kaç adet kalem kullandı? Kalemi baskın mı yoksa silik mi kullandı? Dışa dönük çocuklar sayfanın tamamını kullanır veya içe dönük veya özgüveni eksik olan çocuklar sayfanın alt kısmını veya az bir kısmını kullanması muhtemel.

Çöpten çocuk
Çok ilginç bir bilgi ekleyeyim. Psikolojide unutmak yoktur. Çocuk aileden herhangi birini unuttuysa oraya dikkat etmek gerekir. En temel bilgiler ışığında güneş mutluluğu simgeler. Ama güneşin konumu, güneşten çıkan ışıkların resme olan yansıması durumu değiştirir. Bulut arkadaşları sembolize eder. Çatı ve baca önemli detaylar. Eğer baca çizildiyse, içinden duman çıkıyor olması da gerekir. Pencere çocuğun hayata açık olan kısmıdır. Örneğin pencereler küçükse çocuğun iletişimde zorlandığı düşünmek gerekir. Evin hayata açılan kısmı olarak da temsil ediliyor. Evin kapısının yol ile bağlantısı var mı? İnsan resimlerindeki kol, el, bacak, burun, ağız detayları önemli. Saç çizmiş mi, kulak var mı? Yaşa bağlı olarak değişim gösterse de bu ayrıntıların olup olmaması ciddi bilgi barındırır.

Renklerin anlamları
Renklerin de anlamları vardır. 6 yaştan önce renk kullanımının bir anlam yüklemeyin. Çocukların bu yaştan önce sevmediği renk az görülür. Mutlu resimlerde canlı renkler, hüznün yoğun olduğu resimlerde kapalı renkler ağırlıkta olur.
- Kırmızı- iddiacılık, saldırganlık, heyecanlı
- Yeşil- güven, uyum, mutluluk
- Kahverengi- sevgi ve ilgi ihtiyacı, samimiyet belirtisi
- Açık mavi- olumlu çağrışımlar
- Lacivert- duygularını kontrol, eleştirel, sakinlik
- Sarı- mutluluk, canlılık
- Mor- anne baba desteği ihtiyacı
- Turuncu- dışa dönük, heyecan
- Siyah- karamsarlık, mutsuzluk
- Pembe- sakinleştirici, estetik düşünme, duygu
Resimlerdeki figürler evrenseldir
Resim çizmek beynin iki lobunu birden çalıştırır. Dolayısıyla rahatlamaya yardımcı olsa da aslen çocuğu tanıyabilmek ve onu anlamak için birebirdir. İletişim için bir köprüdür. Çocuklar kendilerini yetişkinler gibi sözlü olarak rahatça ifade edemeyebilirler. Resimle, şimdi ve burada olmayan mutluluk, hüzün, kaygı ve korkular gün yüzüne çıkması sağlanır. Özetle çocukların sözel olarak aktaramadıklarını, resim yoluyla daha somut bir şekilde karşımıza çıkar.
Çocuk resimlerinde buluşmak dileğiyle...
