Gamze Erdem Özcan

We <3 Kargala

Birçoğumuz sorunlarla karşılaşınca kaçmayı hatta yok saymayı deneriz. Kendimizi en güçsüz ve mutsuz hissettiğimiz zamanlar olur. Böyle zamanlarda en iyi yolun kendi kabuğumuza çekilmenin en iyi yol olduğunu düşünürüz. İşte, Nohut Adam da böyle yapıyor. Ormanın göbeğinde, taş gibi göbeği ve saçsız kafasını kulaklarına kadar örttüğü şapkalarıyla onu üzen herşeyden kaçmaya çalışıyor. Oysa her an onu üzenlerle yüzleşmek zorunda kalabilecekken. Problemleri kaçtıkça çözülmediği gibi daha kalabalık bir şekilde karşısına çıkar. Ya siz? Sorunlarla karşılaşınca ıssız yerler arayanlardan mısınız? Farklılıklara saygının, farklı bir yoldan işlendiği sıcacık bir hikaye: Nohut Adam.

Dükkanın girişinde koca bir tabela asılıydı artık. "Umutlu ol, umut ol." yazıyordu.Umut olmadan yaşanmazdı. Birine umut olabilmek dünyanın en özel şeyiydi.

Orman halkı gür ve uzun saçlarıyla meşhur. Nohut Adam ise orman halkından çok farklı. Onun hiç saçı yok. Taş gibi bir göbeği, kısa kolları ve gözlüklerinin arkasına gizlenen masmavi gözleri var. Onu kendilerinden farklı görenlerden, aynalardan ve bir türlü barışamadığı görünümünden kaçıyor. Kendi tasarladığı ve kulaklarını dışarıda bırakmayacak şekilde kafasını örten şapkaların altına saklanıyor. Nohut, daha önce kimsenin görmediği güzellikte şapkalar tasarladığında orman halkı onu fark ediyor. Tabii o da kendi güzelliğini.

Nohut Adam Konu İncelemesi

Zorbalık, maruz kalanın başetmede en çok zorlandığı konulardan biri. Bizim Nohut Adamımız ise kendini hiç bozmadan, çizgisinden çıkmadan kötülüklerle öyle güzel mücadele ediyor ki... Ormanda bir şapka atölyesi var ve her gün farklı güzellikte yeni şapkalar tasarlıyor. Saçsız ve göbekli oluşu ile dalga geçseler de, onu dışlasalar da; o yeteneğini ön plana çıkararak görülmeye çalışıyor. Zorbalık sonucu yalnızlıkla başetmek, empati ve tüm bunlara rağmen "Umutlu ol, umut ol" sloganıyla konusu derin, okuması keyifli kitaplardan

İyi ki varsın Nohut Adam. İyi ki seni tanıyorum. Sen diğerlerinden çok farklısın. Görünüşünle değil, kalbinle. Onların hiçbir zman yapamayacağı bir şeyi yaptın. Çok teşekkür ederim. Kusura bakma lütfen. Seni yalnız bırktığım için çok üzgünüm.

Aslında çoğu ebeveyn ve öğretmen bilir ki okullarda sıklıkla yaşadığımız bir durumdur zorbalık. Özellikle akran zorbalığı, günümüzün en yaygın sorunu diyebilirim. Her çocuk farklı bir ailede yetişiyor. Bununla birlikte, farklılıklara saygı duymak yerine onunla alay ederek var olmanın daha kolay bir yol olduğunu düşünüyor. Maruz kalan çocukların da zamanla ilk uzaklaştıkları yer okul oluyor. Tıpkı Nohut Adam'ın her gün saklanarak, kimseye görünmeden atölyesine ulaşmaya çalışması gibi. Yani, zorbalık "farklılıklara saygılı olmalıyız" cümlesi çok tekrarlanınca geçmeyen bir durum aslında. Var olan müfredatın dışında ve hatta içine serpiştirerek işlenmesi gereken bir konu olmalı. Okullarda ve evlerde konuyu anlatan kitaplar okunarak üzerine sohbetler etmeli. Hatta iyileşmenin en güzel hali olan drama çalışmalarıyla duygular hissettirilmeli diye düşünüyorum. Okullarda fırsat buldukça tüm okulu kapsayacak şekilde atölyeler etkinlikler düzenleyerek farkındalık arttırılmalı.

Anıl Basılı, 1991 yılında İstanbul’da doğdu. Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Bir çocuğa en güzel hediyenin kitap olduğunu düşünüyor. Köpeği Dali ile birlikte çimlerde yuvarlanmayı seviyor. Köy okulları için oyuncak ve kitap topluyor. Sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Balino, Melodi ve Kitap Kurdu Olmak İstemeyen Maya isimli kitapları bulunan yazar, çocuklar için yazmaya devam ediyor.

Nohut Adam kaç yaş için uygun?

Nohut Adam, zorbalığın aşılması, farklılıklara saygı ve hoşgörü zeminine oturtulmuş,umut aşılayan samimi bir kitap. Anıl Basılı'nın içtenliği mürekkep yaptığı bu kitap, arka kapak bilsinde 7 ve 8 yaş için önerilmiş. Bana sorarsanız, ebeveynlerin okuyup yatmadan önce 4 yaştan sonrasına masal gibi anlatabileceği bir kitap. 7 yaş ve sonrası okuyup, bol bol sohbet edebilir. Bununla birlikte sınıfta, oyun evlerinde, oyunla iyileşme adına çalışan tüm profesyonellerce kullanılması uygun bir kitap.

Ne çok şapka yapmıştı. Gardroptan taşmışlardı artık. Oysa bir zamanlar o şapkalar için hayalleri vardı. Orman halkı için bir sürü şapka tasarlayacaktı. Kendini, çok sevileceğine ve saygı duyulacağına inandırmıştı.

Sözün özü, okunması ve okutulması, üzerine düşünülmesi dünyayı güzelleştirecek kitaplardan. Gizem Gözde Uçar'ın harika çizimlerine kayıtsız kalıp kitabı okumak da yetmiyor. Belki siz de okuduktan sonra kendinizi tutamayıp, benim gibi şapkalar çizmeye onları evdeki atık malzelerle tasarlamaya başlarsınız. Fikir olsun... Keyifli okumalar...