Spor

Fenerbahçe Günlüğü: Çaykur Rizespor Maçı Detaylı Analizi


Serkan Yağcı 20 Ocak 13:39

Fenerbahçe futbol takımının ev sahibi olduğu maçta rakibi geçen sene Türkiye Spor Toto Süper Lig’den bir alt kümeye düşen Çaykur Rizespor (ÇRS). Bu maçın benim açımdan önemi; Beşiktaş JK’nın bu turda elenmesi üzerine, Fenerbahçe’nin en azından Ziraat Türkiye Kupası’nı müzesine götürme şansını devam ettirmesiydi.

Maç öncesi

Her 2 takımda rotasyonla sahadaki yerini aldı ilk 11’leri açısından. Lincoln sol, Osayi ise sağ bek olarak başlarken mücadeleye; Samet ve Szalai yerinde idi. Kalede ise İrfan Can bulunuyordu. Tek ön libero İsmail, hemen önünde Arda Güler-Zajc-Rossi üçlüsü, ikili forvet olarak da King ve Valencia başladı maça.

Oyun

İlk düdüğün çalması ile beraber Fenerbahçe eskisi gibi oynamaya çalıştı. Sağlı sollu ataklar ÇRS savunmasını bunaltırken, hepsinin baş mimarı göz bebeğimiz Arda Güler idi. Nihayet 12. dakikada yaptığı klas hareketler sonrası sol kenardan getirdiği meşin yuvarlağı Zajc’ın önüne al da at dercesine bıraktı. O da üstüne düşeni yaptı: 0-1 Gol sonrası, her ne kadar topla rakibinin 3 katı kadar fazla oynayan Fenerbahçe olsa da ilk yarım saat dolarken, Samet’in gereksiz faulünden doğan serbest vuruşta, kaleyi tutan ilk top gol olarak yazıldı her zamanki gibi Fenerbahçe filelerine: 1-1 Bu dakikadan sonra ne oynandığını kimse anlamadı. Arda Güler haricinde (biraz da Zajc) kimin ne oynadığı belli değildi. İlk yarı 1-1’lik skorla bitti. İkinci yarıya değişiklik yapmadan başlayan Jorge Jesus (JJ), 60. dakikaya kadar bekledi. Baktı Arda hariç oynayan yok hemen onu oyundan çıkardı. Yerine Emre Mor girdi. Aynı dakikada Lincoln-Ferdi Kadıoğlu değişikliği de yapıldı.

Elbette değişiklikler son 10 dakikaya kadar beni şaşırtmadı. Zira takımın en iyisi olan Arda çıktıktan sonra Enner Valencia’nın saçma sapan kaçırdığı birkaç pozisyon dışında futbola dair bir durum izleyemedik. Son 10 dakika oyuna Batshuayi ve Arao girdi. İsmail çıkan Osayi yerine sağ beke, Arao İsmail’in yerine geçti ve nihayet hiçbir işe yaramayan Rossi yerini Batshuayi’ye bıraktı. Sonrasında tek bir organize atağı olmayan Fenerbahçe şişirme toplarla rakip ceza sahsında kendine yer aramaya çalıştı. Bunların birinde Emre Mor’un asisti ile Enner’in kafasından skor kendini belli etti: 2-1

Maç sonrası

Bir alt ligde oynayan rakibine karşı kendi evinde son derece kötü bir oyun ortaya koyan Fenerbahçe SK, üst tura çıkmak için gereken skoru aldı. Ancak oynanan oyun, oyuncuların isteksizliği, bireysel düşüşlerin takım oyununa çoktan sirayet etmesi ve hocanın bu hususu bir türlü çöz(e)memesi akıllara gelen sorunlardı. Bireysel olarak inceleyecek olur isek kaleye gelen ilk ve tek şutun gol olması bizi şaşırtmadı. Yedek-as fark etmiyor. Bu takımın kalesi boş.

Szalai eskisi gibi değil. Golde büyük zamanlama hatası var. Eski günlerini aratıyor ancak uzun top atıp ısrarla da kaybetmesi anlaşılır iş değil benim açımdan. Yani hoca bu hususta Szalai’yi bir kez bile uyarmaz mı acaba? Samet için hala net fikrim yok. Gole sebep olan duran topun faulünü zamanlama hatası nedeni ile yapan da bu isimdi. Lincoln-Osayi asla bu takımda oynayacak yetenekte isimler değiller. İsmail’i beğendim. Görev adamı olduğunu ispatladı. Zajc’da kenara itilecek oyuncu olmadığını bir kez daha ispatladı.

Arda ve diğerleri

Rossi-King-Enner Valencia üçlüsünü özetlemeye tek kelime yeter: Berbat! Hadi Enner gene gol atıyor ama onun yerine biraz daha dengeli ve kaliteli isim as forvet olarak yer alsa; son 2 maçta 5-6 gol atması işten bile değildi. Çok rahat skor yapılacak pozisyonları, inanılmaz komik şekilde harcıyor. Bu sayede rakip takım da oyundan kopmuyor. Sonunda atıyor ama Fenerbahçe tribünlerinin kasık fıtığı olma riskini de her maç arttırıyor. Diğer ikisi ne işe yarar, ne yaparlar bilen gören yok.

Arda’yı yazmadım. Zira bu kadar kötü ve isteksiz bir takımda ışıl ışıl parlıyor. Yumuşacık kadife gibi bilekleri, arkadaşlarını 40 yıllık oyuncu gibi yönlendirmesi, araya bıraktığı toplar, gol atacak adamı koklaması… Hangi birini söylesem bilemedim. Müthiş bir çocuk… Biraz kas kilosu alması ile muazzam bir oyuncu olacak bu efendiliğini de bozmaz ise.

Gelelim JJ’ye. Neden ilk önce Arda çıkarılır bilemiyorum. Bu takıma ne oldu da top oynamayı unuttu? Onu da bilemiyorum. Bu maçta saha kenarında biraz agresifti diğer maçlara göre. Bu biraz da olsa sevindiriciydi. Diğer sevindirici husus ise artık bacağının koptuğunu düşünmeye başladığımız Juan Peres’in kısa sürede olsa oyuna dahil olmasıydı. Oynanan oyun ne kupa, ne Avrupa ne de lig açısından Fenerbahçe cephesini sevindirmedi. Ancak mücadeleye devam edecek Fenerbahçe’nin sonraki maçı deplasmanda HangiKredi Ümraniyespor ile.

Bu yazıyı kargala!
0 Yorum