Spor

Fenerbahçe Günlüğü: Dinamo Kiev Maçı Detaylı Analizi


Serkan Yağcı 4 Kasım 14:23

Fenerbahçe’nin rakibi Avrupa Ligi B grubunda lig sonunculuğunu garantileyen, içindeki Fenerbahçe sevgisini(!) herkesin takdir ettiği Lucescu’nun takımı Dinamo Kiev (DK) idi. Bu maçın önemi, sakatlık olmadan Demir Grup Sivasspor maçına çıkabilmekti. Zira kağıt üstünde Rennes takımının liderlik avantajı, kendi evinde oynaması nedenli bizden bir tık önde görünüyordu.

Maç öncesi

Ukrayna temsilcisi ideal 11’i ile sahadaki yerini almıştı. Fenerbahçe cephesinde ise ideal 11 diye bir kavram olmadığı gözleniyordu. Bir önceki maçın sol beki Alioski yerini joker Ferdi’ye bırakmış, sağ bek Osayi’nin olmuştu. Bana göre en ideal orta ikli Arao-Crespo yerini alırken; Lincoln 11’e tekrar dönmüştü. İleri ikilide ise Batsman-Enner vardı. Üstüne İrfan Can Kahveci (İCK)’nin yerine göz bebeğimiz Arda da sahadaydı. Tek sıkıntı sakatlıklar nedeni ile stoperlerin değişilememiş olması idi. Yedek kulübesi ise hücum anlamında İCK, Emre Mor, Zajc gibi ofansif anlamda kaliteli ayaklarla güven verirken; 18 yaşındaki Yiğit Efe Demir hariç stoperin olmayışı endişe verici idi. Rossi ise sakatlığı henüz atlatabilmiş değil.

Oyun

İlk santra ile beraber, bu sene deplasman-ev sahibi mevhumunu ortadan kaldıran Fenerbahçe baskısını hissettirdi. 23. dakikada da örnek aldığı ustanın daha önce sıkça attığı sol ayak içi aşırtma plaselerinden biriyle Arda haklının hakkını haklıya verdi. DK sahaya futbol oynama düşüncesi ile çıkmadığı için yersiz faullerle Sarı-Lacivert temsilcimizi zorlamaya çalıştı. İlk yarının sonuna kadar kör döğüşü gibi giden maçta; bu senenin klasiklerinden "Fenerbahçe duran top golü" geldi. Asist gene Arda’dan olurken, golün adı -Crespo ile beraber günün etkili isimlerinden olan- Arao oldu.

Enner ilk yarının en savruk ismi olarak yine göze battı. Zaten sahada varlığının kar/zarar denkleminde hangi kısımda olduğuna karar veremiyoruz. Aynı anda Fransa cephesinde, Rennes takımının 1-0’lık üstünlüğü ile de devre sona ermişti. Her şey (puan-ikili ve genel averaj), ilk 45 dakikalar sonrası eşit halde; grup liderleri adayları soyunma odasına gittiler. İkinci yarı başlayınca Lucescu’nun takımı faullerde sertlik dozunu arttırmaya devam etti.

Dakikalar 65’i gösterdiğinde Jorge Jesus’un kan tazeleme vakti yine geldi. Azıcık yetenekli ve ya dikkatli olsa skorun Fenerbahçe lehine 4-5 olması işten olmayan Enner yerine İCK, Batsman-Pedro, Arda-Emre Mor değişiklikleri görüldü. Fütursuzca yapılan seri fauller sonrası, haklı iki sarı karttan Zabarny takımını 10 kişi bıraktı. Günün iyi isimlerinden Arao yerini Zajc ile değişti. Lucescu’nun centilmenlik dışı faullü oynama taktiği meyvesini verdi ve Lincoln sakatlanarak yerini Alioski’ye bıraktı. Bu kez oyuna sonradan giren oyuncuların takıma katkı vermediği kalan dakikaların sabırla erimesini beklerken; Fransa’dan bizim cepheyi sevindirecek gol haberi de geldi. Rennes-AEK Larnaca maçı 1-1 olmuştu. Kalan dakikalarda her iki maçta skorlar değişmedi. Böylece Avrupa Ligi B Grubu lideri olarak son 16’ya kaldı Sarı Kanarya.

Maç sonrası

Ne lazımsa onu alıyor Fenerbahçe. Futbol olarak dört takım arasında sonuna kadar hak ettiği grup liderliğini alarak Avrupa Ligi B Grubu’ndan çıkıp son 16 turuna kalmayı başardı. Oyun olarak rakibin durdurmaya yönelik futbolu karşısında sahada çok etkili olmasa da üstün olan taraf Fenerbahçe’ydi. Sakatlık olmadan bu maçı bitirmek önemli diye düşünmüştüm. Ama Lincoln sakatlanarak oyunu terk etmek zorunda kaldı. Bakalım Fenerbahçe’yi kaç maç olarak etkileyecek bu hadise.

Maçın yıldızı 90 dakika oynamamasına rağmen bir gol ve asistlik katkısı ile Arda Güler oldu. Gol sevinci sonrası JJ’un Arda’ya busesi ise; hocanın ona karşı ön yargılı olduğu tezlerini de çürüttü bir manada. Kendini bu adama teslim eder ve sözünden çıkmaz ise bence Arda, Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıracak bir hale gelecektir. Aynı zamanda genç yıldız; Jude Bellingham'ı (19 yaş 98 gün) geride bırakarak bu sezon Avrupa kupalarının grup aşamasında bir maçta hem gol atan hem de asist yapan en genç oyuncu oldu (17 yaş 251 gün) (OptaCan).

Avrupa için transfer şart

Tek tek oyunculara bakacak olursak; Ferdi joker özelliğini ve gayretini her daim gösteriyor. Muazzam bir gelişme içinde ve komple futbolcu olma yolunda. Savunma hattımıza ve kalecimize hemen hiç iş düşmedi. Çünkü Ukraynalılar top oynamak yerine faul yapmayı tercih etti. Ancak gene ofsayt taktiği kurbanı olmak üzere iken; Altay’ın bu kez dikkatli çıkışı ile kalemizdeki tek pozisyon tehlike olmadan sona erdi. Enner ve Pedro için söylenecek söz yok. Zira birinde Fenerbahçe gibi bir camiada oynayacak yetenek diğerinde ise azim yok. Maalesef olamayacak gibi de duruyor.

Öte yandan artık orta sahanın ideal ikilisinin de Crespo-Arao olduğu bu maçla tescillenmiş oldu bence. Son 16’ya kalmak güzel bir başarı. Ancak bundan sonraki seviye başka bir seviye. Eğri oturup doğru konuşmak ve gerçekçi olmak lazım. Lige dünya kupası nedenli verilecek minik ‘S’ için son iki maç kaldı yerel ligde. Ondan sonra Altay’ın daha da toparlanacağını ve ofsayt sistemine alışacağını düşünüyorum. Bu elde iken; bu takıma mutlaka Enner yerine etkili ve yetenekli bir skorer kanat, mutlaka kaliteli bir stoper (sakatlıklar ve hocanın ara ara 3’lü savunma tercih etmesi nedeni ile) ve Pedro’dan çok daha iyi (en azından oynamak isteyen) bir golcü alınması gerekir. Eğer kupada finali görmek istiyorsak... Bundan sonraki rakip ise hafta içi müsabakasında, gene Fenerbahçe’ye olan sempatisini(!) bildiğimiz Rıza Çalımbay’ın hocalığını yaptığı Demir Grup Sivasspor takımı ile.

Bu yazıyı kargala!
2 Yorum
OSMAN ÜNAL
OSMAN ÜNAL
17:57 @ 04.11.2022
Siyaseti, kumar baronları, mafyası bu sene şampiyonluğa engel olamayacak. Çocuklarda küllendipi zannedilen FENERBAHÇE sevgisi ateşlendi. Bu gün gelen çocukların hepsinde ya FENERBAHÇE forması, ya da FENERBAHÇE ayakkabısı vardı. BU SENE O SENE
Ahmet Tekin
Ahmet Tekin
12:23 @ 07.11.2022
Yine harika bir yazı kaleminize sağlık