Gündem Kitap & Edebiyat Sinema & TV

Ferhan Şensoy Anısına


Onur Ömer Düzgün 1 Eylül 07:00
"Ne izlesem?" diye dolanırken "Pardon"u görüp "En kısa zamanda tekrar izleyip karavan ile ziyaret edelim" diye düşünmüştüm. Sabah ise acı haberi aldım. Tiyatro ağacından bir yaprak daha düştü. Ferhan Şensoy'u sadece tiyatrocu olarak addedemeyiz sanırım. Düşünür, yazar, sinema sanatçısı ve güldürü ustalığı Ferhan Şensoy'un uğraştığı ve başarılı olduğu alanlardan sadece birkaçı. Türk Tiyatrosu'nun iki nişanından birisi olan Dümbüllü'nün kavuğuna sahip olmuştur. Sonrasında onu can yoldaşı Rasim Öztekin'e devrettiği için Ferhan Şensoy'un tiyatro sanatı, her zaman bir adım önde olmuştur.

Fes ve Kavuk nedir?

Geleneksel Türk Tiyatrosu'nun son temsilcisi İsmail Hakkı Dümbüllü'ye, ustası Kel Hasan'dan bir fes bir de kavuk miras kalır. Bunlar tiyatroda oyunculuğun mirası olarak kabul edilir. Kavuk, orta oyununu temsil ederken fes, tuluat sanatını temsil eder. Orta oyununu temsil eden kavuğu İsmail Hakkı Dümbüllü, bir başka usta olan Münir Özkul'a devretmiştir. Münir Özkul ise daha sonra kavuğu Ferhan Şensoy'a devreder. Fes ise yine Münir Özkul'dan Müjdat Gezen'e, ondan da Şevket Çoruh'a devrolmuştur. Rasim Öztekin rahatsızlığı nedeni ile tiyatro sahnelerinden emekli olduktan sonra ise kavuk da Şevket Çoruh'a verilmiştir. Ferhan Şensoy tiyatroda sahne önünde olmayı sevdiği kadar yazdığı tiyatro metinleri ile sahne arkasında olmayı da çok severdi. Boşgezen ve Kalfası, Fername, İstanbul'u Satıyorum bu metinlerden sadece birkaçı. Bunun yanı sıra 1987'den beri oynadığı Ferhangi Şeyler, en bilinen oyunudur. Kimisi Türk stand-up/meddahlık gösterisinin bu oyundan ortaya çıktığını söylese de Ferhan Şensoy, "Etkilenilmiş olabilir ama Ferhangi Şeyler bir stand-up değil" demiştir.
Ferhan Şensoy, Pardon

Beyaz ekranda da güldürmeyi başarmıştır

Yine bir tiyatro ustası ve beyaz ekranda da insanların sevgilisi olan Sadri Alışık, "Tiyatroda vücudunla sinemada ise mimiğinle oynamak zorundasın." der bir röportajda. Ferhan Şensoy bunu başarmıştır. "Pardon ve Şans Kapıyı Kırınca" hala gülerek izlenmektedir. Şans Kapıyı Kırınca filminde, Yurdum ailesi dönemin en meşhur yarışma programlarından birine katılır. Kuddusi Yurdum'u canlandıran Ferhan Şensoy yiyeceklerin kalorisini ezbere söyler. Son yiyecekte hata yapıp büyük ödülü kaybeder ama teselli ikramiyesi olarak Barbunya Adası'na tatil kazanırlar. Burada ailecek komik maceralar yaşarlar. Filmde Ferhan Şensoy'a kadın güldürü ustası Asuman Dabak eşlik ediyor. Şimdi asıl konuşmak mevzu olan "Pardon"a gelebiliriz. Pardon da aslında bir tiyatro oyunundan uyarlama. Ferhan Şensoy'un gerçek bir olaydan ilham alarak yazdığı "Çok Garip Soruşturma" oyunundan uyarlanmış. Tiyatro oyununda oyuncular da efsaneymiş. Tuncel Kurtiz ve Baykal Kent bunlardan birkaçı. Nevzat Pak: "Askerde bunaldım. Burdur'dan Siirt'e gitmeden Ankara'ya ailemin yanına gidip 3-4 gün dinleneyim dedim. Yolda jandarmalara yakalandım. Asker kaçağı olduğum için yakalandığımı düşündüm ve önemsemedim. Polis karakoluna götürülünce, 'Ne işim var?' diye sordum. Gasp suçu işlediğimi söylediler. Gaspa uğrayan kişi de, 'Yapan kişiye benziyor' dediği için itirafnameyi imzalayana kadar dövdüler. Sonra cezaevine girdim. Televizyonda Beşiktaş-Dinamo Kiev maçında anons ettiler. 'Nevzat Pak müdüriyete!' diye. 'Maç bitsin giderim' dedim. Gittiğimde ilk önce kızıp sonra 'Pardon yanlışlık olmuş. Senin suçu işleyenler itiraf etmiş. Hazırlan yarın tahliye oluyorsun' dediler. İnanamadım!" Anlayacağınız çok gerçek bir olay üzerine kurulmuş hem film hem tiyatro oyunu. Pardon, 8.2 puan ile IMDB listesinde hala en başarılı yerli filmler arasında. Pardon'un çekimleri ise tarihi, Sebahattin Ali ile özleşen Sinop Cezaevi'nde gerçekleşmiş. Filmin yönetmeni ise o zamanlarda 20 yaşında olan Mert Baykal. Hatta İbrahim'in "Çişim var" repliğine "Bulunduğun yere yap, yalnız rüzgara dikkat et, yüzüne gelir" cevabını veren sesin de sahibi Mert Baykal'dır.
Ferhan Şensoy, Pardon

Pardon filminin efsane replikleri

"Adalet dediğiniz çok da adil bir şey değil." "Bana bak Muzo! Seni şimdi burda boğarım, geri kalan cigaraların hepsini yalnız içmek zorunda kalırım. Her cigara yakışımda da 'Rahmetlinin cigarasıydı' diye dertlenirim. Beni böyle filtreli dertlere gark etme, attır bi cigara!" "Çok değişik makineleri var. Her şey bilgisayara bağlı. Fakat çok temiz, hastane gibi... Devamlı etrafı temizliyorlar. Hiç ortalıkta kan falan yok. Öyle miden falan kalkmıyor. Sonra ilk yardım araç gereçleri var. Bi'şey olsan seruuuum, meruuum her şey var!" "Ayrıca ben kahvede herkese 'Asuman benimki!' demişim artık. Ağızdan çıkmış bi laf var ortada!" "Sieee sieee sieee sieeee..." ve "Beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem. O örgüt İbrahim'e kaldıysa, örgüt bile sayılmaz" repliği hepimizin dimağında iz bırakmış repliklerdir. Burada Freud'un; "Benim gibi birini kabul edecek bir kulübe üye olmak istemem" lafına atıfta bulunulmuştur. Son bir şey daha söyleyelim Ferhan Şensoy hakkında. Ünlü müzik grupları MFÖ ve Bulutsuzluk Özlemi "Şahları da Vururlar" oyununda kurulmuştur. Efsaneler aramızdan ağaçtan dökülen yapraklar gibi teker teker ayrılıyor. Bizlere ise onları salonda yaptığımız gibi ayakta alkışlamak düşüyor. "Sen de uçup gittin gökyüzüne. Buluş artık sevdiğin kardeşinle." Pardon'un karavan puanı,
?????
https://youtu.be/NmMtj0FFCkg
Bu yazıyı kargala!
0 Yorum