Netflix, Harlan Coben'in romanlarını sevmiş durumda. Bu yüzden Şantaj, Stranger, The Safe ve The Wood kitaplarının dizi uyarlamalarından sonra Stay Close -yani Geçmişle Dans- uyarlaması da platform üzerinde yerini aldı. Aslında Şantaj dizisinin incelemesi de hazır ancak güncel dizilerden sıra ona gelmedi. Geçmişle Dans bu yüzden karavandaki ilk Harlan Coben incelemesi olacak.
Harlan Coben, yaşayan önemli polisiye yazarlardan birisi. Eserleri dünyanın her yerinde okunuyor. Geniş bir hayran kitlesi var. Kitabın son sayfasına kadar sürprizler bitmiyor. Katili son sayfalara kadar gizlemeyi başarıyor. Durum böyle olunca da kitap uyarlaması diziler de ilgi çekici oluyor. Geçmişle Dans uyarlaması da bence başarılı olmuş. Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum çünkü uzun zaman önce de olsa kitabı okudum. Zaten kitabın diziye uyarlamasını da Harlan Coben'in kendisi yapmış.
Sırlar üzerine kurulmuş bir hayat
Geçmişle Dans, sırların insan yaşamını nasıl alt üst edeceği konusu üzerine kurulmuş. Sevdiklerinizden sakladığınız sırlar zaman gelip öğrenilince yaşamınızın nasıl etkileneceği ele alınıyor.
Megan geçmişini geride bırakıp yeni bir hayata başlamıştır. Bu, tercihten ziyade bir zorunluluk olmuştur. Çünkü Megan eski hayatında Cassie olarak bir kulüpte dansçı kızdır ve bir hayranı tarafından rahatsız edilmektedir. Megan da her şeyi geride bırakıp izini kaybettirir. Yeni yaşamında düzenli işi bir işi olur. Hatta üç çocuğu olan bir annedir. Geçmişini geride bıraktığı gün ise onu rahatsız eden adam da ortadan kaybolur.
Yeni bir ilişkiye başlarken, eskilerin derilerini üzerinizden atarsınız. Sağlıklı ve iyi olan buydu.
Geçmişle Dans
Aradan 17 sene geçer. Megan'ı rahatsız eden adamın kayboluşuyla aynı gün başka bir genç ortadan kaybolur. Bu durum dedektif Broome'ın ilgisini çeker. İki kaybolma arasında benzerlikler vardır. Broome ipuçlarını takip etmeye başladıkça durum da karmaşıklaşmaya başlar.
İnsan sırlarının esiridir
Diğer tarafta ise Megan'ın geçmişi ile yüzleşmesine şahit oluyoruz. Geride bıraktığı dostlarının ve eski sevgilisinin hayatlarını görüyoruz. "Gitmek mi zor? Yoksa kalmak mı?" sorusuna cevap arıyoruz gerilimin içinde. Tüm bunlar olurken Megan, hem sırrını saklamak için hem de ailesini tehlikeden korumak için uğraşıyor.
Kısaca ana kahramanlarımız geçmişinde striptizcilik yapan ve bunu gizleyen üç çocuklu bir anne, eskiden çok başarılı olan bir fotoğrafçı, psikopat bir adam, damatlığa hazırlanan bir baba ve polisten oluşuyor. Bu arada yan karakterler bile Geçmişle Dans'ta çok önem taşıyor.
Böyle romanlarda ve filmlerde en küçük sürpriz bozan, eserin heyecanını kaçırıyor. O yüzden fazla detaya girmiyorum. İzleyince bana hak vereceksiniz.
Oyuncu seçimlerine gelecek olursak Megan karakterini oynayan Cush Jumbo'yu ilk defa ekranda gördüm. Onun haricinde dizide bir çok tanıdık sima vardı. Bunlardan birisi fotoğrafçı olarak gördüğümüz Ray Levine -yani Richard Armitage. Onu Hobbit serisinde Thorin Meşekalkan olarak gördük. Ayrıca bir başka Harlan Coben dizisi olan Stranger'da oynadı. Hobbit demişken hemen orada oynayan bir başka oyuncudan söz edelim. James Nesbitt'i Hobbit serisinde Bofur olarak izlemiştik. Yine Netflix ekranlarında Bloodlands'te de kendisini görebilirsiniz. Bana tanıdık gelen bir diğer isim ise Eddie Izzard. Kendisini en son Kayıp Sembol'de görmüştük.
Harlan Coben "Netflix ile çalışmaktan mutluyum." demiş. Bu durumdan Netflix'te memnun; izleyiciler de... O yüzden Harlan Coben'in Geçmişle Dans gibi daha bir çok eserini platform üzerinde görebiliriz. Benim merakla beklediğim ise Büyük Vuruş olacak.
Dizinin karavan puanı,
Bu yazıyı kargala!
.jpg)
