Onur Nurdoğan

We <3 Kargala

Bugün göğüs dekoltemde güven konusu var. Yapısal reform kanadında atmamız gereken temel adımlardan güven! Zaman zaman “zaman kötü, kolla g.tü” feraseti ile ilerleyip, “ayağını yorganına göre uzat” mesajları mı vereceğiz dersiniz?

Avrupalı köklü otomotiv markalarını tehdit eden Çinlilere karşın bir önlem de ülkemizden geldi diyebiliriz. Son yılların en fazla okunan gazetesi ''Resmî Gazete'' haber verdi halka. ''Türkiye’ye araç ithal etmek istiyorsanız bazı şartlar var'' dedi.

a) İthalatı yapılacak eşyanın satış sonrası montaj, bakım ve onarımı için TS 12047 ve TSE K 646 standartlarında 7 coğrafi bölgede en az 20 yetkili servis istasyonunun ithalatçının kendisi tarafından kurulmuş olduğunun Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından belgelendirilmesi,

b) Elektrikli araç alım, satım, bakım ve onarımından sorumlu olacak kişilerin TSE veya Meslekî Yeterlilik Kurumu tarafından münhasıran elektrikli araç alım, satım, bakım ve onarımına ilişkin bir yeterlilik belgesine sahip olması,

c) İthalatı yapılacak her bir marka için Türkiye`de kurulmuş en az 40 personele sahip Türkçe çağrı merkezi ile hizmet verilmesi,

ç) İthalatı yapılacak eşyanın imalatçısının yurt içinde yerleşik yetkili temsilcisinin olması,

d) Batarya sistemlerinin izlenmesi, kontrolü ve denetimine ilişkin yürütülecek işlemlerin ithalatçı tarafından kabul edildiğine dair yazılı bir taahhütname verilmesi,

koşullarının bir arada sağlanması gerekir.

''Bazı Elektrikli Araçların İthaline İlişkin Tebliğ'' başlığıyla yayımlanan tebliğ, “Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanan ülkeler menşeli olmayanlarının…” diye başlıyor. Dolayısıyla, Almanya üretimi Tesla yırttı. Çinli markalar denince akla ilk gelenlerden biri Chery. Henüz elektrikli araç getirmedikleri için “şimdilik” etkilenmiyor gibi görünüyorlar fakat 28 Kasım’da Chery Türkiye sosyal medya hesaplarından Omoda E5 EV (elektrikli) için geri sayımın başladığına dair paylaşımları var! Geçtiğimiz yıl global olarak toplam üretimi yaklaşık 3,5 milyon olan Çinli dev BYD ise Toyota’nın distribütörü ALJ tarafından ülkemize getiriliyor. Yeterli sayıda kendine ait servisi var mı? BYD Auto Türkiye’nin internet sitesine girdiğimde toplamda 20 farklı yetkili servisi görünüyor ve bunun sadece 1 tanesi ALJ’nin kendisine ait sanki? Doğan Trend tarafından satış ve pazarlama faaliyetleri yürütülen MG markasının 28 yetkili servisi var görünüyor ve 6 tanesi Doğan Trend’in kendisine ait. İlk bakışta, MG de ilgili tebliğden nasibini almış gibi görünüyor.

Nitekim, Türkiye pazarına giren ve girme sürecinde olan birçok Çinli markaya “Hopp! O işler öyle değil” dendiği aşikâr. Yine ilk bakışta, tebliğin TOGG’a fayda sağlayacağı anlaşılıyor. Amma velâkin, yine sanki istişaresiz alınmış ve üzerinde güncellemeler yapılması gerekecek bir tebliğ gibi. Neden mi?

1-) “İthalatçının kendisine ait yetkili servis” ibaresine göre üçüncü partilerle yapılacak bayilik sözleşmeleri bir anlam ifade etmeyecek mi?

2-) “Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanan ülkeler menşeli olmayanlarının…” derken markanın kökeni mi dikkate alınacak yoksa üretim yeri mi?

3-) Çağrı merkezini dış hizmet kapsamında almak mümkün olabilecek mi?

Şu ana kadar izah etmeye çalıştığım, işin markalar, şirketler bacağının etkilenme durumuna dairdi. Tabii ki bir de işin tüketici bacağı var. Tüketiciye olumlu ve olumsuz yansımaları olacaktır şüphesiz. Çinli markalara vurulan bu ketle rekabet azalabilir ancak satış sonrası hizmetler tarafında asgari bir seviye isteyen bu düzenleme sayesinde, tüketicide marka güveni oluşmasına katkı sunacak. “Bizzat marka olarak sen de biraz yatırım yap; meselâ yedek parça stokun olsun” mesajı mühim. Tebliğin hemen akabinde bir diğer elektrikli araç üreticisi Skywell'in Türkiye CEO'sunun ülkemizde 1,6 milyar dolarlık fabrika yatırımı planladıklarını açıklaması tesadüf müydü?

Mesajlar peşi sıra gelmeye devam etti. Mehmet Şimşek, ''2024’te iç talep zayıflayacak, ihracata yönelin” söylemlerini yineledi. İTO’nun geçen gün açıkladığı İstanbul enflasyon verilerine göre, perakende fiyatlar bir önceki aya göre 3,79% artış göstermiş. Sektör bazında bakıldığında kültür, eğitim, eğlence, konut ve gıdada 5% civarında artışlar varken; inşaat malzemeleri grubunda 14,39%, mensucat tarafında ise 5,03% azalış söz konusu. Mensucat; tekstil grubu yani. “İhracata yönelin” mesajının verildiği başlıca sektörlerden biri tekstil tabii ki. Yönelebiliyorlar mı diye sektöre ciddi ciddi kulak vererek görüş alışverişinde bulunuldu mu acaba?

Acaba hesabı sorulur mu diye düşünmeye devam edenler! Allah, evren, halk, mahkemeler… Kimin neyden beklentisi, ümidi varsa artık... Enflasyonun katbekat altında kredi alarak zengin olanların cefasını çekecek olan bizler için hesap sorulur mu? “Enflasyonun katbekat altındaki parayı kullanmak caiz değildir” diye bir şey var mı?