Kahve sosyokültürel yaşamımızın vazgeçemeyeceğimiz parçalarından biri haline geldi. “Bir kahve?” ile başlayan sohbetimizi kahve tarihinden kısaca bilgi vererek sürdürmek istiyorum. Yazımın sonunda size evlerinizde hazırlayabileceğiniz tüyolar vereceğim ''karga.la'' maya devam edin.
Kahvenin tarihi
Kahve ağacının ilk bulunduğu yer olarak Etiyopya' nın Kaffa bölgesi karşımıza çıkmaktadır. Efsanelere bakarsak Etiyopya' nın Kaffa bölgesinde yaşayan Kaldi adındaki bir çobanın gözlemi ile başlıyor mesele. Hayvanların bir çalıya ait kırmızı meyveleri yemesinin ardından daha hareketli oldukları dikkatini çekmiş. Böylece kendisi de bu meyveyi denemiştir. Verdiği hissi ve keyfi sevince diğerlerine de haber vermiş ve kahve bugünlere kadar gelmiş. Efsane doğru ise teşekkür ederiz çoban, sayende bu muhteşem lezzeti keşfetmiş olduk.
Osmanlı' nın Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul' a getirterek güğüm ve cezvelerde pişirilmesini sağlamış. Kahveler arasında telvesi ile ikram edilen tek kahve özelliğini taşıyan Türk kahvesi özgün tadına kavuşmuş. Edindiğim bilgilere göre yanında su ile ikram edilen kahvenin önce suyu içilir sonra telvesi dibe çöken kahve içilirmiş.
Türk kahvesi ile en çok tüketilen diğer bir kahve türü ise espresso olarak karşımıza çıkar. Oldukça sert ve yoğun bir tat olarak tanımlanan espressonun çıkış noktası İtalya' dır. Basınç gücünden yararlanılarak yapılan hızlı bir demleme yöntemidir. İtalyan girişimci Luigi Bezzera 1935 yılında espresso makinasını piyasaya çıkararak espresso kahvesini tüm dünyaya tanıtmıştır. Türk kahvesinin pişirme yöntemine benzeyen espresso, kavrulmuş ve ince çekilmiş kahve tozunun içinden yüksek sıcaklıkta suyun çok kısa bir sürede yüksek basınçla geçirilmesi ile elde edilir. Böylece kahve çekirdeklerinin renginin, tadının ve aromasının suya taşınması sağlanır. Kısaca espresso, makinalar ile yüksek bir basınçla kahve çekirdeklerinin özünün çıkarılmasıdır. Hızlı hazırlanma özelliği sayesinde günlük yaşam koşuşturması arasında en çok tercih edilen kahve çeşidi olmayı başarmıştır. Espresso kahvenizin taze olduğunu anlamanız için size küçük bir bilgi; eğer kahvenizin üzerinde krema varsa hatta ne kadar yoğun ise kahveniz o kadar tazedir.
Güne Kahve ile Başla
Sokağa çıkma yasakları, kafelerin bir süreliğine kapatılması ya da saatlerinin sınırlandırılması biz kahve severleri biraz üzdü sanırım ama biraz daha ''karga.la'' maya devam ederseniz sizi sevindirecek, sevilen mekanların o çok beğendiğiniz lezzetlerini evde nasıl hazırlayacağınız ile ilgili bilgileri bu yazıda okuyacaksınız. Erken güne başlayanlar ya da benim gibi başlamak zorunda olanlar için taze demlenmiş, mis gibi kokusu ile odanızı saran bir fincan kahve başlangıç için iyi bir fikir bence. Benim tercihim güne başlangıç olarak filtre kahve oluyor. Filtre kahve öğütülmüş kahve çekirdeklerinin sıcak su ile demlenmesi ile elde edilir. Sanırım bu kahveyi tercih etmemin tek nedeni kokusu ve tadı değil, filtre kahve aynı zamanda metabolizmanızı hızlandırıp hızlı yağ yakma özelliği ile de gönülleri fethediyor.
Almanya' da yaşayan Melitta Bentz tarafından , 1908 yılında icat edilen filtre kahve Melitta' nın kahvenin telvesini istememesi üzerine ortaya çıkmış. Melitta hiç böyle denedi mi bilmiyorum ama size bir öneri filtre kahveniz demlenirken içerisine bir çubuk tarçın atın ve etrafa yayılan muhteşem kokunun keyfini çıkarın. Demleme sonunda ekleyeceğiniz sıcak süt ile kahvenizi yumuşatırken aynı zamanda daha besleyici yapabilirsiniz.
Eskiden sadece kafelerde içtiğimiz kahveleri günün tempo ve hızına uygun, lezzetli bir şekilde evde yapmanız artık mümkün. Çeşitli markaların farklı bütçelerde satışa sunduğu espresso makinası ile işe başlayabilirsiniz. Piyasada çeşitli markalarda ve farklı bütçelerde espresso makinası bulmak düşündüğünüz kadar zor değil. Benim gibi zamandan tasarruf etmek ve fazla uğraşmak istemeyenler için en iyi tercih kapsüllü espresso makinaları olacaktır. Kapsül kahvelerde istediğiniz aroma ve sertliği seçmek sizin elinizde. Bazı markalar aldığınız espresso makinasının yanında denemeniz için farklı sertlik ve aromada kapsül seti hediye ederek kahve seçiminize yardımcı oluyor. Kapsül yerine çekirdek kahve tercihiniz ise, 9 bar basınçla espresso yapacak bir makina tercih edebilirsiniz. Espresso makinası ve özellikleri ile ilgili ilerde yine bir yazı ile karşınıza gelebilirim çünkü çok detaylı araştırma ve inceleme isteyen bir konu.
Kendi kahveni kendin yap
Espresso kahvenize eklemeler yaparak kafelerde en çok tercih edilen ; capuccino, americano, iced mocha, latte, mocha ve white chocolate mocha çeşitleri yapabilirsiniz.
Latte; espressonuza süt ve köpük ilave ederek cam bardakla sevis edeceğiniz kahve türüdür. Soğuk süt ve buz kullanırsanız iced latte ismini alır.
Macchiato; espressonuza süt ve köpük eklediğimizde elde edeceğimiz kahve türüdür. Farklı aromalarla tatlandırabilirsiniz.
Americano; espressonuza 2/ 3 oranında sıcak su ile doldurduğunuzda elde ettiğiniz bir kahve türüdür. Espressoya göre daha yumuşak bir tada sahip olduğu için en çok tercih edilen çeşididir.
Capuccino; lattenin daha fazla köpüklüsüdür ve lezzet olarak lattenin hemen hemen aynısıdır. Mocha; espressonuza süt ve çikolata tozu ekleyip biraz da süt köpüğü eklediğinizde elde edeceğiniz kahve türüdür. White Chocalate Mocha; espressonuza beyaz çikolata eklediğinizde elde edeceğiniz kahve türüdür. Şimdi hazırladığın o lezzetli kahveni keyifle yudumlayabilirsin. Kahvenin ve anın tadını çıkarın. Güzel günler yakında... Bir fincan kahve daha, ben gitmeden. Müzik önerisi: Bob Dylan – One More Cup of Coffee.