Gamze Erdem Özcan

We <3 Kargala

Kolumuzun altına alıp kanat gerdiğimiz çocuklarımızı hep iyilerin olduğu dünyalarda gezdirdik. Tertemiz hayalleri güzelliklerle dolu masal kahramanlarıyla tanışsın, onları bilsin istedik. Evimizi kek ve ıhlamur kokuları sararken, yolumuzdan geçen kağıt toplayan çocuğun hikayesinin de farkında olmadan... Orhan Kemal, aldı kalemi eline... Kah gazete satan çocuk oldu, kah oğlunun verem ilacını satıp yokluğuna sataşan bir ana... İşte Elli Kuruş - Çikolata ismiyle bir öykü kitabı. İşte toplum gerçeklerini çocuklara anlatan Orhan Kemal...

Orhan Kemal, çocuk öykülerinde de bireyden toplumsala yönelir.

Küçük insanın yaşamının büyük gerçeklerini paylaşır çocuklarla.

"Çocuklara neyi, ne kadar, nasıl anlatmalıyız?" sorusunun yanıtını arayanlar Orhan Kemal'in bu öykülerini okumalı.

Mavisel Yener

İkinci Dünya Savaşı'nı konu alan filmler, kitaplar fazlasıyla dram kokar. Savaş ve sonrası dönem, yokluğun iliklere işlediği yıllardır. Çocukluğa işçiliğin, emekçiliğin bulaştığı yıllardır aynı zamanda. Elli Kuruş - Çikolata ise bu dönemin çocuklarının yaşadıklarını, öyküler yoluyla çocuklara anlatır. Dönemin ekonomik zorluklarına karşı mücadele veren, sınavı yokluk olan çocukları okuruz. Bunun yanında bazı öykülerinde karşımıza çıkan varlıklı çocuklar da Sınıf Çatışmalarına Giriş dersi gibidir. Aslında bu mücadelenin içten içe nasıl şekillenmeye başladığını gösterir.

İdealize olmayan hayatlar

Kitabı elinize aldığınız ilk andan son sayfaya kadar, dudak bükebilirsiniz. Birçok drama şahit olmanın yanında, argo kelimeler, pedagojik olmayan olaylar rahatsız edebilir. Ama Orhan Kemal'i, Orhan Kemal yapan bu değil midir? Eğip bükmeden tüm yalınlığıyla anlattıkları ve topluma ve ayna olması ve bundan asla taviz vermeden ilerlemesi... Eserlerini dönemin koşullarını gerçekten yansıtması ve gerçeğini unutmadan okumak, onu anlamanın en etkili yolu bence.

Bu öykülerde çocuklar, "ekmek kavgası"nın neferleri oldukları gibi tam da Orhan Kemal'in inandığı ışıklı, aydınlık tarafları olan kişiler. Orhan Kemal, insanlığın yarını adına görmek istediklerini, çocukların dünyasında somutlaştırıyor.

Mazlum Vesek

Milletvekili ve avukat bir babanın ve öğretmen bir annenin oğlu olarak dünyaya gelse de babası gibi siyasi gerekçelerle hapse atıldı, sürgün hayatı sürdü. Çeşitli fabrikalarda işçilik, bulaşıkçılık, hamallık, katiplik, memurluk gibi sayısız işlerde çalıştı. Dahası oralarda emek verdiği ölçüde gözlem yaptığını da tüm eserlerinden rahatlıkla anlayabiliyoruz. İşte biraz da bu yüzden çocuk edebiyatına kazandırdığı öyküleri yadırgamıyoruz. Çocuklara yüklenen ağır yükler, aynı zamanda, aydınlık çıkarımını müjdeler onun öykülerinde. Elli Kuruş - Çikolata da tam olarak öyle kaleme alınmış. Orhan Kemal'in kalemiyle var ettiği çocukları, uçlardan çok grinin varolduğunu gösterir. Onlar yoklukla yoğrulan, hayatın zorluklarını erken yaşta tanıyarak güç bela nasıl yürüneceğini anlatıyor. Kimi zaman gülümsetirken, bir anda dramı da yüreğimizin ortasına koyup kaçıyor.

Yazarın kendi el yazısıyla dördüncü çocuğunu kucağına aldığı gün, yazdığı günlük notunu da dönemi anlatması adına paylaşmak istiyorum. "Onun kaleminden çıkan çocuklar aslında biraz da Orhan Kemal mi?" sorusunun cevabını size bırakıyorum:

"1957 Türkiyesinin pahalılığı ile alay eder gibi, dördüncü çocuk babası olarak yeni güne giriyorum. Hayırlısı."

İçindekiler

Elli Kuruş; Streptomycine, Kitap Satmaya Dair, Çikolata, Sevinç, Kırmızı Küpeler, Nermin, Çocuk gibi sekiz öyküden oluşuyor. Her biri yoksulluk ve yoksunluk kadar umudun da varolduğunu anlatan kahramanlarla birlikte... Hayatla mücadelesinde yaşama sevincini de yaşatabilen kahramanlar...

İllistrasyonunu Oğuz Demir'in renkli çizimleriyle kurguyu beslediği Elli Kuruş - Çikolata'yı artık klasiklerle tanışma vakti gelen on yaş ve üstü çocuklarla birlikte okuyabilir, dönemin şartları ve sosyal olaylar üzerine sohbet edebilirsiniz. Çünkü toplumsal gerçekleri sorgulayarak kendi fikirlerini inşa etmesi, sosyal anlamda eleştirel bakış açısı kazanması kolunuzun kanadınızın altındayken onu hayata bir sıfır önde başlatmanıza yardımcı olur; ne dersiniz?