Bu haftaki yazımda size harika bir kitap önerisi vereceğim. Kitabımız, Daniel J. SIEGEL ve Tina Payne BRYSON’ ın yazarları olduğu “Bütün Beyinli Çocuk”. Kitap genel olarak; çocuğun gelişmekte olan beynini güçlendirmek için on iki stratejiden bahsediyor. Genel olarak bu stratejileri ele alacak olursak bunlardan ilki çocukla bağ kurup, onu yeniden yönlendirmenin önemini bizlere anlatıyor. Kitapta diyor ki: “Bir çocuk üzgün olduğu vakit, onun sağ beyninin duygusal ihtiyaçlarına yanıt vermezsek, mantık da çok işe yaramayacaktır.” Buradaki en önemli nokta; çocuğun sağ beyni duygular ile karışık bir haldeyken, onu yeniden yönlendirmeden önce onunla bağ kurmayı başarırsanız kendinize ve çocuğunuza o an en iyi gelen şeyi yapmış olursunuz.
Hikaye anlatımının etkisi
İkinci strateji; güçlü duyguları yatıştırmak için hikaye anlatmaktır. Bunun özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü içinde yaşamış olduğu duygu ve durumla ilgili hikaye anlatan çocuk, sağ ve sol beynini bir araya getirerek olan biteni anlamaya çalışır ama bazen de çocuklar yaşadığı durumla ilgili hikaye anlatmak istemezler. Bu nedenle çocuğa hikaye anlatması için baskı kurulmamalıdır. Bu durumda hikaye anlatma eylemini ebeveyn gerçekleştirir. Çocukların özellikle çok güçlü duygular hissettikleri zaman en çok ihtiyaçları olan şey, duygularını ifade etmelerine yardımcı olunmasıdır. Hikayeler bu görevi başarıyla yerine getirir.
Üçüncü strateji; beynin üst katına (üst beyne) hitap etmektir. Gün boyunca çocuğunuzla iletişim halindeyken onun beyninin hangi bölümüne hitap ettiğinizi hiç düşündünüz mü? Acaba çocuk o iletişimde üst beynini mi yoksa alt beynini mi kullanıyor? Çocukla olan iletişimde bu durumun ilişkinizi nasıl etkilediğine siz de çok şaşıracaksınız.
Dördüncü strateji; beynin üst katını çalıştırmaktır. Ebeveyn olarak çocuğun üst beynini çalıştırmasında ona yardımcı olunuz. Çünkü üst beyin çalıştırıldığında gelişir, güçlenir ve daha iyi performans sergiler.
Beşinci strateji; aklı kaçırmamak için bedeni hareket ettirmektir. Araştırmalar, bedensel hareketlerin beynin kimyasını doğrudan etkilediğini gösterir. Mesela, hareket ederek veya gevşemeye geçerek fiziksel durumumuzda bir değişiklik yaptığımız vakit, duygusal durumumuzun da değiştiğini görürsünüz.
Anıları açığa çıkarmak önemli midir?
Altıncı strateji; anıları yeniden canlandırmaktır. Buradaki amaç, çocuğun haberi olmadan onu etkileyen ve beyninde yap-boz parçaları gibi dağınık halde duran rahatsızlık verici deneyimleriyle karşı karşıya gelmesine yardımcı olmaktır. Ben bu stratejiyi kendi çocuğumda sıklıkla kullanıyorum. Sonuç olarak gün içinde yapmış olduklarımızı akşam uyumadan önce mutlaka konuşuyoruz. Okuduğumuz kitaplar üzerine konuşuyoruz. Çok etkili olduğunu belirtiyorum.
Yedinci strateji; yeniden hatırlamayı ailenizin günlük hayatının bir parçası yapmaktır. Belleği ne kadar çok çalıştırırsak o kadar güçlenir. Bunun anlamı, çocuğunuza ne kadar çok deneyimlerini hatırlatırsanız ve onların tekrar tekrar hikayesini anlattırırsanız, onların beynini o kadar çok geliştirmiş oluruz. Bunun bir çok kolay yolu var. En kolay yolu da hatırlamayı kolaylaştıracak sorular sormaktır. Okuldan gelen bir çocuğa; “Bugün okulda sana mutluluk veren bir olayı anlatır mısın?” gibi bir soru sorarak sohbet ortamı hazırlarsınız.
Sekizinci strateji; çocuğunuza duygularının gelip geçici olduğunu öğretmektir. Çünkü duygular ruh halleridir, karakter özellikleri asla değildir. Çocuğa duygularının gelip geçici olduğunu anlatınız çünkü canı yandığında veya korktuğunda her zaman acı çekmeyeceğini anlaması güç olur. Bu konuda çocuğa yardımcı olunuz.
Dokuzuncu Strateji; içimizde neler olup bittiğine dikkat etmektir. Çocuğunuza algısının ötesinde, içinde yaşadıkları dünyaya bakış açısını ve onunla etkileşimde bulunma yolunu etkileyen şeyleri elemeyi öğretiniz.
Akılgözü egzersizleri
Onuncu strateji; çocuğunuzun akılgözünü çalıştırın. Çünkü akılgözü egzersizleri çocuğunuza kendisini sakinleştirmesini ve kendi dikkatini dilediği yere odaklamasını öğretir. Bu tür egzersiz örnekleri kitapta çoktur. Lütfen okuyunuz.
On birinci strateji; aile içi eğlence faktörünü değiştirin. Aile bireyleri arasında beraber eğlenme imkanı yaratın. Sonuç olarak çocuğunuzla vakit geçirdiğinizde olumlu ve doyurucu deneyim yaşamış olursunuz.
Son strateji; çatışmaları bağ kurmak için kullanın. Bu çatışmayı çocuğunuza ilişki becerilerini öğretmek için bir fırsat olarak görebilirsiniz.
Burada kısaca her bir stratejiye değinmeye çalıştım. Kitaptan daha ayrıntılı bilgiler öğrenirseniz memnun olurum. Tüm ebeveynlere bu kitabı gönül rahatlığıyla öneririm. Bir sonraki yazıya kadar ''karga.la'' da kalın...
