Gündem

KOMPLO TEORİSİ VS KOMPLE TEORİ


Onur Nurdoğan 18 Haziran 09:30

Bugün göğüs dekoltemde teoriler var. Teoriler, bildiğiniz üzere komplo teorileri ve komple teoriler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Komplo, topluca ve gizlilikle yürütülen iş, plan anlamına gelirken; komple kelimesi ise boş yeri bulunmayan, tam, eksiksiz mânâsına geliyor.

Mânâ demişken çok güzel bir söz vardır bilirsiniz; “lafın tamamı deliye söylenir” diye. Sedat Peker, videolarında söylediğinde anımsadım. Bir konuda karşı tarafın ne söylediğini anlamak için illaki her şeyi anlatması şart değildir. Ancak biz, bu sözü millet olarak yanlış algılamış ve bu yanlış algıyı epeyce kanıksamış olabiliriz gibi. Şöyle ki; karşımızda oturan birine; bir konuyu anlatırken cümlenin sonunu getirmeyerek, hatta konunun anlaşılmasındaki kilit kelimeleri söylemeyerek, bazen de cümle kurmak yerine kaş göz yaparak, hatta anlatmak yerine sorular sorarak konuya gizem katınca ortaya şüpheli bir durum çıkıvermiş oluyor.

Fırat Üniversitesi’nin, Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun Gültekin Asiltürk, 2017 yılı ekim ayından beri Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’na bağlı Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde genel müdür olarak görev yapıyor. Adını şu sıralar sık sık duymaya başladığımız Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün yeğeni oluyor, Gültekin Asiltürk bildiğim kadarıyla. Partinin tüzüğüne göre gerçekleşmiş olağan kongre ile gerçekleşecek olağan kongre arasındaki süre iki yıldan az, üç yıldan fazla olamıyor.

Erdoğan-Biden görüşmesi sonrası Saadet Partisi kongresini 2021 yılı sonunda yapmak için uğraşlara başladığı öne sürülen ve bizzat kongre çağrısı yapan Oğuzhan Asiltürk, kongre sonucunda başkanlık koltuğuna kendisi veya desteklediği biri oturursa AK Parti ile muhtemelen ittifak yapacak görünüyor.

Hatırlarsanız Erdoğan, Asiltürk'ü ocak ayında evinde ziyaret etmişti!

Ziyaret sonrası ittifak görüşmesine dair Asiltürk, ''Seçime bir hafta kala buna karar verilir, yapılır. Ondan önce bunu açıklarsam bir bölünme meydana gelir. Ben bunu açıklamam. Ne yapacağım kalbimde durur." demişti. İddia odur ki; İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinde Asiltürk ısrarcı olmuştu ve iktidar sözleşmeyi feshederek ittifaka yeşil ışık yakmıştı.

Gibi gibi… Nasıl? Beğendiniz mi komplo teorimi?

Gündemi şöyle bi' gözümün önünden geçiriyorum da; ortaya atılan iddialar içinde en masum olanı gibime geliyor bu ittifak meselesi. ''Çamur at, izi kalsın'' gibi olmayan iddiaları sorgulamak gerekmez mi? Nitekim, yıllar içinde birçok şeyi sorgulayabilir vaziyete geldik. "Trafik cezamız var mı, yok mu?" diye artık e-devletten hemen sorgulama yapabiliyoruz. Yahut akbilimizdeki bakiyeyi toplu ulaşım duraklarındaki herhangi bir makinadan saniyesinde öğrenebiliyoruz.

Toplu ulaşım araçlarımızdan olan metrolara ücretsiz ve sınırsız internet erişimi geliyor! Evet doğru duydunuz; geçen gün İBB Meclisinden karar çıktı! Darısı diğer illerimizin başına... Darısı henüz sorgulama yapılmayan hususların da başına...

Komplo teorilerine örnek vermek gerekirse

Sedat Peker’in pazar günleri video yayınlaması ile sokağa çıkma yasağının pazar günleri olması tesadüf müydü? Peki 1977 yılında CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e hükümeti kurma görevi verildiği günün 44. yıldönümünde -yani 14 Haziran 2021 günü- Biden ile Erdoğan’ın görüşmesi tesadüf müydü? 1977'deki rakamları topla, 2021'deki rakamları çarp ve her ikisini tekrar çarp! Sonuç?.. (1+9+7+7) x (2 x 0 x 2 x 1) = 0 çıkıyor netice. Erdoğan-Biden görüşmesinden bir sonuç çıktı mı? Hayır!.. Yaaaa gördünüz mü?

Komplo teorilerini örneklerle açıkladıktan sonra gelgelelim komple teorilere. Türkiye'ye gelebilmesine yardım etmek için gazeteci Veyis Ateş, Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon euro istedi! Resmen komple bir teori bu! Ortaya çıkan/çıkacak ses kayıtları ne malum gerçek? İnanmak istersek inanırız, istemezsek inanmayız. Bu kadar net! Tam iki haftadır Veyis Ateş'in çıtı çıkmıyor diye haksız mı oluyor yani? Bilmem; bilemem.

Bilemem vallahi; Covid-19 aşılarının ileride olumsuz etkileri olacak mı olmayacak mı? 16 Haziran günü Biontech aşısı oldum. İstanbul-Maltepe Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesinde birinci dozumuzu yaptılar. Oldukça uzun bir kuyruk vardı ancak beş dakika ya bekledik ya beklemedik diyebilirim. Zira sistem inanılmaz hızlı çalışıyordu. Sağlık çalışanları canhıraş bir biçimde azami sayıda insanı aşılamak için hazır bekliyorlardı âdeta. Aşımı yapan sağlık personeline ''Allah razı olsun, kolaylık ve sabır diliyorum'' demeden gidemezdim. Siz de demeden gitmeyin olur mu? Bu hususu, bu hizmetin mütemmim cüzü olarak kabul ediverin.

Velhasıl demem o ki, koronavirüs aşılarıyla vücudumuza yerleştirilen çiplerden kurtulmalıyız. Bu oyunu bozmalıyız. Çiplerin müşterisi hazır! Hatta bu müşteriler dünya genelinde sıkıntıda! Kim mi onlar? Otomotiv üreticileri tabii ki! Çip sıkıntısından dolayı üretimi durdurup fabrikaları kapatıyorlar. Haydi el ele verelim, aşı ile yerleştirilen çipleri kenefte vücudumuzdan dışarı atabilir ve güzel bir taharet uygulayabilirsek... Tekrar söylüyorum müşterisi hazır! Gelin aşı olalım ama bu oyunu hep birlikte bozalım!

Bu yazıyı kargala!
0 Yorum