Kitap & Edebiyat

Kürk Mantolu Madonna: Kitap Yorumu ve Tiyatro Oyunu


Onur Ömer Düzgün 25 Aralık 08:11
"Sabahattin Ali deyince aklınıza hangi eseri gelir?" diye sorsam büyük çoğunluk "Kürk Mantolu Madonna" cevabını verir. Bunda hem eserin okunma oranı hem de okunuyormuş gibi sunuluyor olmasının etkisi büyük. Keza bir zamanlar okumaktan çok sosyal medya paylaşımı için alınıyordu. Sanırım "Uykusuz" ekibi de bunu fark etmiş.
https://twitter.com/UykusuzDergi/status/787935979269128193?s=20
Aslında bu kötü huyumuz hala devam ediyor olacak ki yapılan bir araştırmada kitap alma oranı artarken kitap ve gazete okuma oranında büyük bir düşüş olduğu görülmüş. Keza gazete okuma oranında da epey bir düşüş söz konusu lakin onun nedenlerine girmiyorum. Bende "popüler olanı okumama/izlememe" durumu var. Eseri/yapımı merak etsem de popülaritesi geçene kadar beklerim. Bu yüzden Kürk Mantolu Madonna da kitaplığımda "bekleyenler" arasındaydı. Ancak Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nun oyununu izleyince durum değişti ve hemen okudum. Çünkü oyunu çok beğendim. Karavan ile tiyatro sahnesini seyahat etmeden önce kitaba da hakim olmak istedim. Bunların hepsi, sizlere kapsamlı ve eksiksiz bir rehber olmak için.

Kitap olarak Kürk Mantolu Madonna

Sabahattin Ali bu trajik aşk öyküsünü askerde bir kolu kırıkken acılar ve ağrılar içerisinde yazmış.
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?
Kendisinin özette tanımladığı kişi, romanın ana karakteri Raif Efendi'dir. Kendi dünyasında yaşayan, sessiz, etliye sütlüye dokunmayan bir kişi olan Raif Efendi'ye; diğer insanlar tarafından sünepe, işten anlamaz ve garip gibi yaftalar vurulmuştur. Raif Efendi ise bunlara alışkındır çünkü çocukluğundan beri hep böyledir. Onun iç dünyasında olan bitenleri, kopan fırtınaları ise kimse bilmez.
Gençliğinde Raif Bey'in yolu bir şekilde Berlin'e düşer. Dil öğrenmek için zaman geçirir. Yine böyle bir gün sergiye gider ve resimleri inceler. Bir resim dikkatini çeker. Otopotre olarak yapılan bu resim ona "tanıdığı bütün kadınları" anımsatmıştır. Resmi yapan kişi ile tanışır. Hayatını değiştirecek olan bu kişi Maria Kuder'dir. Resimde olduğundan daha güzel olan kıza ilgi duyan Raif'in utangaçlığı kızda ilgi uyandırır. Sonuç olarak ikili yakınlaşır.
Pek az insanla tanıştım ve daima kendimle yaşadım. Kürk Mantolu Madonna
Bir süre sonra Raif alelacele Türkiye'ye dönmek zorunda kalır. Dönüşünde ikili mektuplar sayesinde bağlarını koparmaz. Ta ki Raif'e mektuplar gelmeyene kadar. Raif Bey'e bir nedenden dolayı on yıl mektup gelmez. Yaşadığı bir sürpriz ile gerçekleri öğrenir. Hassas bünyesi bu nedeni ve küçük sürprizi kaldıramaz. Biz bunları Raif Efendi'nin iş yerinden oda arkadaşı olan Sebahattin'den öğreniyoruz. Raif Bey'in Sebahattin'e verdiği siyah kaplı defterde yazanlar gözlerinizi yaşartıyor. Yani farklı bir anlatım söz konusu. Bu farklı anlatım eser tiyatroya uyarlanırken de çok güzel aktarılmış.

Kitap hakkında bilinmeyenler

Kürk Mantolu Madonna'nın ilk eleştirmeni Nazım Hikmet olmuş. Ben eleştiriyi biraz kısalttım. Özetle kendisi "Keşke biraz daha uzun olsaydı. Ev halkının kendi dünyalarından ayrı bir roman çıkardı." demiş.
... Gelelim ikinci kısmına, o kısım, başlı başına bir büyük hikaye olarak güzeldir ve böyle bir tecrübe gerek senin için gerekse Türk edebiyatı için lazımdı. Sen bu tecrübeyi başarıyla yaptın. Nazım Hikmet
Sebahattin Ali Kürk Mantolu Madonna'nın ilhamını ise yine bir tablodan almış. Tablodaki Bakire Meryem karakteri, Maria Kuder'e esin kaynağı olmuş. Kısaca Andrea Del Sarto'nun “Madonna delle Arpie" isimli resmi sayesinde edebiyatımız bir klasik kazanmış.
Kürk Mantolu Madonna

Sahnede Kürk Mantolu Madonna

Tiyatroyu izlemek için yerimize oturduğumuzda sahnede tek bir yatak yanında ise bir tane sandalye vardı. Dekor açısından biraz zayıf gelmişti. Oysa arkadaki beyaz perde hiç kimsenin dikkatini çekmemişti. Oyunun alametifarikasının o beyaz perdede olduğunu tahmin edemedik. Bazı bölümler sinema tadında o beyaz ekranda belirdi. Oyuna farklı bir hava kattı. Kürk Mantolu Madonna'yı okurken nasıl okuyorsanız oyun da aynı şekilde ilerliyor. Sebahattin anlatırken olay sahnede akmaya devam ediyor. Maria ve Raif'in diyaloglarında ise Sebahattin'i sahnenin kenarında siyah kaplı defteri okurken görüyoruz. Kitabın dili ancak bu kadar güzel oyuna çevrilebilirdi. Oyunlaştıran Nilbanu Engindeniz'in ve yöneten Uğur Çınar'ın emeğine sağlık.
Oyuncu seçimleri konusunda özellikle Sabahattin'i canlandıran Semih Algül'ün Sabahattin Ali'ye benzerliği dikkat çekiyor. Kendisi çok başarılı. Benzer şekilde Raif Efendi'yi canlandıran Mustafa Murat Latifoğlu da, Maria'yı canlandıran Eylül Aldanmaz da ayakta alkışlanacak performans sergilediler. Kürk Mantolu Madonna'nın oyununda Raif Efendi'nin ev içerisindeki ezilmiş durumu fazla aktarılmamış. Buna karşın kitapta mektuplar olmamasına karşın tiyatroda bu bölümler vardı. Ayrıca bu bölümler oyuna derinlik kattı. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu eğer ilinize geliyorsa mutlaka oyuna gidin. Keşke Kürk Mantolu Madonna'yı herkes okusa ve insanlar "birbirine bakışlarını sorgulasa, birbirine daha iyi davransa, ön yargılı olmasa" diyoruz. Özellikle sosyal medyada "yargısız infazcıların" türediği bir dönemde yol gösteren böyle kitaplar çok değerli. Benim hediye olarak aldığım kitap "Bir Psikiyatristin Gizli Defteri"dir. Artık çok güzel bir alternatifim var. Sizin de aklınızda bulunsun. Oyunun karavan puanı,
?????
https://youtu.be/dFlFOFfnkI8
Bu yazıyı kargala!
0 Yorum