Benim yaşımda olanlar, ortaokul ve lise seçme sınavlarına girerken “Türkiye’de kükürt madeninin çıktığı yer neresidir?” sorusu ile çokça karşılaşmıştır. Belki hatırlayanlar bile vardır aranızda. Onur Ömer’ in Karavanı bu hafta yukarıdaki sorumuzun cevabı olan Isparta, Keçiborlu'da mola verdi.

Artık sınavlarda kükürt ile ilgili sorular sorulmuyor. Çünkü fabrika yok. Tatlı bir anısı kaldı mazide. Sabah uyandığımız zaman ağaçların ve evlerin üzerinde fosforlu sarı bir toz olurdu. Doğru bildiniz ben Keçiborlu’danım.

Günümüzde ise lavanta ve gül ile meşhuruz. Sosyal medyada illaki görmüşsünüzdür.

Kimin aklına geldi lavanta dikmek?

İlk kimin aklına geldi sorusunu ben de bilmiyorum ama, "neden lavanta dikildi?" sorusunun cevabını verebilirim. Lavanta su istemeyen bir bitkiymiş. Bizim oralarda su sıkıntısı olduğu için “boş kalana kadar lavanta dikelim” demişler. Bu şekilde lavanta bahçeleri oluşmaya başlamış. Ziyaret edilmeye ve sosyal medyada paylaşılmaya başlanınca bizim için Kuyucak sizler için “Lavanta Kokulu Köy” meşhur olmuş.

Bunda köyün bulunduğu yerin de önemi çok. Çünkü büyük şehirleri birbirine bağlayan bir yol üzerinde.

Geçmişte gülümüz de meşhurdu ama bu kadar ses getirmemişti. Lavanta sayesinde, gülün ismi de ön plana çıkmaya başladı. Isparta denilince gül suyu, gül lokumu hemen akla gelir zaten değil mi?

Isparta’ ya yolumuz düşse başka ne yapabiliriz?

Isparta’ya yolunuz düşerse, zamanınız da varsa adamızı ziyaret edin derim. Eğirdir’ in doğal güzelliğini görmeniz lazım. Kendisi Cittaslow bir kent. Dünya üzerinde 278, Türkiye’ de ise 18 kentten birisi. Cittaslow “Sakin Şehir” anlamına geliyor. Kentte yaşayan insanların huzuru, refahı için oluşturulan 72 maddeyi tamamlayabilen kentlere bu unvan veriliyor. Kısaca Eğirdir, testi geçmiş güzel ve mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Görülmesi gereken bir başka yer ise Yazılı Kanyon Milli Parkı. Benim dahi geç keşfettiğim çok güzel bir yürüyüş, kamp ve piknik alanı. Hatta soğuk suyu seviyorsanız, suya girmenizi şiddetle tavsiye ederim. O suda yüzmeye ben bayılıyorum.

Isparta Merkeze çok yakın olan Gölcük Tabiat Parkı’na da uğrayabilirsiniz. Krater gölüne kurulmuş bir alanda, ister piknik yapın ister yürüyüş size kalmış. Her koşulda ruhunuz dinlenecek ve kendinizi zinde hissedeceksiniz.

Aksu’ da 765 metre uzunluğunda Zindan Mağarası’ na gidebilirsiniz. Sakın akılınıza mağara denilince kasvetli ve karanlık bir yer gelmesin. Çünkü mağara tamamen aydınlatıldığı için yürüyüş yapması çok rahat ve çok güzel.

Tarihe ilginiz varsa Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’ ne de geçebilirsiniz. Tarihi bir yolculuk yapabilirsiniz. Size tavsiyem oraya kadar gitmişken ekşi mayalı İslamköy ekmeği almanız olacak. Lezzetine hayran kalacaksınız.

Meşhur yemekleri nelerdir?

Geçende Twitter’da önüme “şehirlerimiz ve meşhur yemekleri” adlı bir harita düştü. Isparta için “sakala sarkan” yazan bir yemek var. Kime sorduysam ne yazık ki cevap alamadım. İnternette bir araştırma ile bunun şehriyeli mercimek yemeği olduğunu öğrendim. Sevdiğim bir yemektir ama biz bile isminden bihaberiz. Oysa ondan daha ünlü yemeklerimiz var.

Ayrıca en meşhur yemeklerimizi sayacak olursak kabune, banak, dirgit, Isparta Şiş Kebabı ve fırın kebabı verilebilir. Bunların yanına haşhaşlı lokul, yufka, ve ekşi mayalı ekmeklerimiz ekleyebiliriz. Tatlı olarak gül reçeli ve gül lokumunu deneyebilirsiniz.

Yakınlarda bir düğün varsa düğün yemeği de yiyebilirsiniz. Emin olun düğün sahibi size “nereden geldiniz?” tarzında bir soru sormaz. Hatta mutlu bile olur. Amaç eşe, dosta, akrabaya ziyafet vermektir. O mutlu günde misafirliğe gelmişe, mutluluğumuza ortak olana kapımız hep açıktır. Merkez ve ilçelerde farklılık gösterse de düğünlerde yemek verilir. Merkezde yayla çorbası, kabune, etli kuru fasulye ve helva; yanında söğüş(domates, biber ve soğan) verilirken Keçiborlu’ da et sulu çorba, haşlama et, bulgur pilavı ve helva verilir.

Yaz tatillerinde genelde Isparta’ da olurum. Ararsanız hem sohbetin belini kırarız hem kahvemi içersiniz.