Bu yazının başlığına bakıp kolayca şu soruyu sorabiliriz: Acaba Jobs’ un kemikleri sızlıyor mudur? Akla gelen ilk cevap evet olsa da bunun “yetmez ama evet” tadında bir karşılığı olduğunu söylemek gerek çünkü Jobs yalnızca Apple ve Apple kullanıcıları için değil aynı zamanda teknoloji müdavimleri ve son kullanıcılar için önemli bir rol modeldi. Hala onun yaratıcı fikirlerinin ekmeğini yemekteyiz. PC kanadında yaptığı çalışmalar belki çok güzeldi ama sıfırdan ortaya çıkan ürünler değildi ki zaten IBM bu konuyu sıklıkla dillendirmiştir zamanında.
Fakat mobil tarafta yaptıkları adeta çığır açmıştı hem Apple hem de tüketicileri için. İlk iPod ile tanıştığımızda dokunmatik tekerlek, binlerce şarkı, dijital ekran derken gözümüzü alamadık. Yıllar sonra ortama dokunmatik iPod Touch ile giren arkadaşıma “dokunayım mı?” diye soramadığımı hatırlıyorum. O sıralarda elimde Creative marka MP3 Player ile müzik dinlerken önüme düşen iPod, Apple ile ilk sıcak temasım olmuştu. Gel zaman git zaman iPhone, iPad derken Jobs insanlara devamlı yeni deneyimleri sundu. “Uygulama mağazası metodu” ile telefonları kişiselleştirilebilir hale getirdi. Gerçi sonraları bu konuda android sistemlere nazaran oldukça kısıtlayıcı kaldıysa da yıllarca ilk deneyimleri yaşatan firma oldu. Jobs ile... Ve sonra bir şey oldu. Nam-ı diğer Steve Reyis öldü.
Ekmeğe gizli zam yapan belediye misali
İşte oradan sonra her şey değişti. Apple farklı teknoloji üreten, alıp kullanılabilir hale getiren, tüketicisine ilk deneyimleri yaşatan firma olmaktan çıktı. Eskiden Apple ürünlerini alıp yanındakilere “aha buna böyle yapınca burada bu çıkıyor” diye nazire yapan Apple insanları artık android kullanıcılarının yaklaşık 2-3 senedir deneyimlediği şeyleri yeni yeni tecrübe ediyor. Hatta bu konuda ki tutum o kadar katılaştı ki artık her Apple lansmanı bir saat içinde rakip firmalardan twitler yağıyor: HOŞGELDİN APPLE!
Yağıyor yağmasına da tüketici tepkisi rakipler gibi olmuyor. Özellikle kendi kullanıcıları, Apple her ne tanıttıysa buna sahip çıkıyor. Hatta bu değişim kendi aleyhine gözükse bile zamanla alışkanlık gösterip diğer firmaları da peşinden gelmeye zorluyor. Yakın dönem örneklerine bakarsak kulaklık girişinin kalkması, USB girişlerinin C tipine dönüştürülmesi ve hatta şarj cihazlarının kutudan çıkmasını görebiliriz. Bunların hiçbirisinin inovasyon içermediği aşikar. Ekonomik kaygılarla yapılmış maliyetleri düşürme yöntemleri diyebiliriz basitçe ama bir süre sonra kendisiyle dalga geçen tüm firmalar yanına geldi. Saçma geldi değil mi? Esasında öyle ama son on yıllık süreci biraz irdelersek basit olan bir önerme daha çıkarabiliriz: Jobs sonrası Apple’ ın rolü değişti. Apple artık yenilikçi değil; öncü firma!
Üşüyoruz Steve Reyis!
Bu ifadeyi biraz açalım. Evet, Apple hala dünyanın en değerli markası ki Tim Cook markanın ekonomik ve global yayılım sürecini çok iyi yönetti. Hatta belki de Jobs’ tan iyi iş çıkardı ama bu sırada Apple’ ı Apple yapan şeyi kaybetti: İnovasyon! Şöyle anlatayım: Sıradan bir Microsoft kullanıcısı üründen süreklilik ister. Ürün devamlılık arz etsin; mevcut düzeni bozmasın. Süreklilik çoğunlukla kurumsal olan Microsoft müşterileri için önemlidir. Bireysel kullanıcılar da aynı şeyi talep eder Microsoft’ tan; çalışır sistem arıza çıkarmasın, yeter.
Ama daimi Apple tüketicileri öyle değildir. Devamlı yenilik gördükleri için bağlanmıştır elmaya. Düzen içinde olmaya değil mevcut düzeni yıkmaya alıştırmıştır Jobs tüketicilerini ki meşhur 1984 reklamı da bunun en açık şekilde gösterimidir. Ne yazık ki 1984 ‘ ten bu yana çok şey değişti. Apple artık yenilikçi değil. Kullanıcı sadakati ile ayakta duran Apple müşterilerine demode teknolojileri tanıtıyor yıllardır.
Airpods çılgınlığı
Buna rağmen Apple hala öncü firma. Bir teknoloji varlığını sürdürecekse ihtiyacı olan tek şey Apple’ ın o teknolojiyi kullanması! Üç sene gecikmeli de olsa... Zira yeni olmasa da Apple bir teknolojiye geçtiği zaman diğer firmalar da koyun sürüsü gibi peşinden gidiyor. Yakın zamandaki en belirgin örneği de Airpods! Bluetooth kulaklıklar malumunuz yıllardır piyasada. İkilisi de teklisi de çok eskiden beri kulaklarımızı çınlatıyor. Ancak ne zaman ki Apple Airpods’ u tanıttı işte o zaman TWS denilen kulaklıklar patlama yaptı. Küçük, büyük, çok büyük demeden bütün firmalar kendi bluetooth kulaklıklarını tanıtmaya başladı. Sanki Airpods öncesi kablosuz teknoloji yoktu adeta. Yani yine “Apple yaptı; oldu”.
Xiaomi ile ilgili yazımda belirttiğim gibi Apple artık yalnız değil. Hatta yalnızlıktan öte artık yenilikçi değil bilhassa... Sadece öncü bir firma ama bu en azından benim gibi kullanıcılara yetmiyor artık. Bu yüzden on yıllık Apple deneyimimi sonlandırdım. Hala Apple ürünlerinden keyif alıyorum ama artık Apple sunumlarını izlemeyi bıraktım çünkü yeni bir şey denemeyi bıraktı Apple. Risk almayı bıraktı. Yenilikçi değil öncü olmak son derece yeterli bir yöntem gibi. Şimdilik!..
