Bu yazıda sizlere güncel film önerisi yerine bence çok kaliteli ve asla eskimeyecek -çok da bilinmeyen- dört dörtlük dört film önereceğim. Bu kült filmlerin, izleyen herkeste bir iz bırakacağına eminim. Umarım siz de en az benim kadar beğenirsiniz. Şimdiden iyi seyirler.
1- Yalanın İcadı (2009/Komedi/Yönetmen: Ricky Gervais - Matthew Robinson)
Senaryo ve kurgunun olağanüstü olduğu ancak çok bilinmeyen bir filmdir. Konusu yalan diye bir olgunun hiç olmadığı bir dünyada geçiyor. Baş kahramanımız bu dünyada yalnız başına yaşayan kendi halinde bir yazardır. Bir gün herşey onun için ters gitmeye başlar. Başına üst üste kimsenin kolay atlatamayacağı olumsuz olaylar gelir. Çok zor bir durumda tam "her şey bitti" derken kahramanımızın aklına o güne kadar kimsenin düşünmediği bir çıkış yolu gelir. Bu yol sayesinde artık dünya çok daha farklı bir yer olmuştur. Üzerine düşünüldüğünde herşeyi sorgulatırken aynı zamanda bundan keyif aldırıyor. Bambaşka bir üsluba sahip, eğlenceli ve kaliteli bir film. (İzlerken malttan elde edilen o sarı köpüklü içecek iyi gidebilir.)

2- The Man From Earth (2007/Felsefi/Yönetmen: Richard Schenkman)
Film bir odanın içinde bir grup entelektüelin ‘’önemli bir konu’’ hakkında tartıştıkları bir ortamda geçiyor. Baş kahramanımızın evinde şömine başında arkadaşları ile yaptığı dost sohbeti, bu sıkı arkadaş grubundan hiçkimsenin tahmin edemeyeceği bir hal alıyor. Felsefeden ve derin mevzulardan hoşlanıyorsanız keyifle izleyeceğiniz, ‘’çok önemli’’ o konu hakkında farklı bir bakış açısı yakalayabileceğiniz bir filmdir. Mutlaka izlemeniz tavsiye edilir.
(İzlemeden önce kırmızı üzüm suyunun fermente edilmesi sonucu elde edilen o içecekten alırsanız iyi olur. Canınız çekebilir.)

3- Warrior (2011/Dövüş/Dram/Yönetmen Gavin O’Connor)
Bu yapıt bana göre türünün tek örneğidir. Filmi izlerken bu nasıl bir dövüş filmi diye düşünmeden edemeyeceksiniz. Çünkü alışılagelmiş dövüş filmlerinin aksine bu filmde çok iyi bir senaryo ve oyunculuklar da var. Film, iki kardeşin geçmişlerinde yaşanan bir olay sonrasında birbirlerine duydukları kini ve bir ringin ortasında giriştikleri muhteşem mücadeleyi konu alıyor. Ayrıca çok gerçekçi harika dövüş sahnelerini izlerken heyecandan bir anda yerinizden fırlayabilirsiniz. Yani özetle duygunun, heyecanın tavan yaptığı, sonu ağlama garantili bir yapıttır, harikadır.
(İzlerken tavsiyem havuç suyu, elma suyu gibi sağlıklı içeceklerdir. Yükselen adrenalin seviyesi sebebi ile spor yapma isteğinize karşı koyamayabilirsiniz.)

4- Çizgili Pijamalı Çocuk (2008/Dram/Yönetmen Mark Herman)
İnsanlık tarihinin en büyük lekelerinden biri olan 2. dünya savaşı sırasında geçen filmin konusu, Auchwitz toplama kampında görevli komutanlardan birinin çocuğu Bruno ile kampta tutsak olan Yahudi bir çocuğun arkadaşlıklarını anlatmaktadır. Savaşın çocuklar açısından nasıl göründüğünü ve aslında onlar için bu durumu anlamanın ne kadar zor olduğunu derinden hissettiren çok kaliteli bir öyküye sahiptir. Herkesin mutlaka izlenmesi gereken bir başyapıttır. Çok üzücüdür ama insanlık olarak hakettiğimiz, yüzleşmemiz ve derinden hissetmemiz gereken bu mutlak gerçeği yüzümüze bir tokat gibi vurur. Savaşların kazananı yoktur!
(Son olarak ne içerseniz için hepsinin boş olduğunu düşüneceksiniz.)

