Gündem

NE OLUR NE OLMAZ


Onur Nurdoğan 9 Haziran 10:44

Bugün göğüs dekoltemde ''ne olur ne olmaz'' var. “Ne olur ne olmaz” dediğimiz pek çok şey var hayatımızda. “Köşeye üç kuruş para ayıracaksın ne olur ne olmaz” meselâ. “Ne olur ne olmaz 1 değil 5 kilo un al” da bunlardan biri… Tamamen veya kısmen garantici olmayı tercih edip, risk almaktan imtina ederek iyi mi yapıyoruz dersiniz?

Geçtiğimiz gün yürüyüş için kaliteli sayılabilecek bir markadan spor ayakkabısı aldım. Piyasaya göre uygun fiyata aldığımı düşünüyorum. Üzerinden yaklaşık 2 hafta geçti ve şimdi, “bir tane daha mı alsam?” diyorum kendi kendime. Çünkü ileride yine ihtiyacım olacak. Ayakkabıdaki fiyat artış oranı kadar benim gelirim artacak mı? En önemlisi ürünü bulabilecek miyim? İşte biz buna “ne olur ne olmaz etkisi” diyoruz. “Biz” derken otoriteler böyle söylüyor yani. Yoksa biz kimiz ki…

Siz kimsiniz yahu? Ey Simitçiler Federasyonu! Varsa böyle bir federasyon yahut dernek; sözüm onlara! Siz kimsiniz de “sokak simidi” diye bilinen simidin kalınlığını, Rize ve Kastamonu'da meşhur olan “kel simit” boyutuna getirenlere müsaade ediyorsunuz. Simitçilerin yarından tezi yok Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından idari cezaya çarptırılması elzem. Neydi simit hesabı?

1 simit = 3,5 TL

1 bardak çay = 4 TL

Kişi başı toplam = 7,5 TL

4 kişilik aile toplamı / öğün = 7,5 TL x 4 kişi = 30 TL

4 kişilik aile toplamı / 3 öğün = 30 TL x 3 öğün = 90 TL

1 aylık toplam çay & simit gideri = 90 TL x 30 gün = 2700 TL

Cumhuriyet gazetesi de ''Gençler evlenemiyor'' diye haber yapmış. Araştırmadan, etmeden yapmış haberi! Yaklaşık 2 buçuk sene önce de pandemi başlamadan evvel, ''gençler evlenmiyor'' demişti cumhurbaşkanı ve eklemişti; ''böyle bir şey olabilir mi ya!'' 2700 TL’ye yediğimiz, güzelce karnımızı doyurduğumuz simidin gramajını azaltan kimse çıksın ortaya lütfen!

Lütfen şu 1 kuruş, 5 kuruş, hatta 50 kuruşu kaldıralım artık tedavülden. Soruyorum şimdi size. Elmanın kilosu 22,95 TL! Dolmuş 4,95 TL! Ne anlam ifade etti sizin için? 

Ne anlam ifade ediyor sizin için Ahmet Davutoğlu?

2015 yılı Haziran ayında, yani başbakan iken Kahramanmaraş mitinginde “MİT tırları olayı” için ne demişti? “Buradan söylüyorum Allah şahit, bütün tarih şahit. Kayıtlar da biliyor ki vallahi yemin ederek söylüyorum; o tırlar Bayır-Bucak Türkmenlerine gidiyordu. Engellediler. Şimdi çıkmış cumhuriyeti, devleti zan altında bırakmaya çalışıyorlar. Neden? Türkiye'yi mahkum etmek istiyor, diz çöktürmek istiyorlar" demişti. Peki, geçen yıl Fatih Altaylı’nın programında ne söylemişti? “Bu olaylar olduğunda ben başbakan değilim. Söylediğimden rücu edeceğimden değil, durum tespiti için söylüyorum. Dışişleri bakanıyım. Bir kere onu tespit edelim” demişti ve Dışişleri Bakanlığına MİT ve Genelkurmayın bağlı olmadığını, Sedat Peker ve SADAT gibi grupların kendisiyle hiçbir temasta olmadığını ancak devletin bilgisi dışında cunta vari örgütlerin ne yaptığını bilemeyeceğini ifade etmişti. Şimdi adama sormazlar mı hacı abi; niye yemin ettin? Bir zamanlar “öyle” konuşmak gerekiyordu, şimdi “böyle” mi?

Bir zamanlar just in time, yani ''tam zamanında kapatalım totoyu'' stratejisi ile hareket etmek gerekirken; şimdi just in case, yani “ne olur ne olmaz; aman totomuz açıkta kalmasın” modeline dönmüş durumdayız. Sadece şirketler değil, insanlar da böyle. İnsanlar için bir araştırmaya rastlamadım fakat McKinsey'in şirketlerin tedarik zinciri yöneticileriyle yaptığı anketler bu tezi destekler durumda. Tüm tedarik zinciri için stok artırmayı planlayan şirketlerin oranı, Mayıs 2020'de %27 iken, Kasım 2021'de %42'ye çıkmış. Hâli hazırda bu oranın daha da yükseldiğini tahmin etmek güç olmasa gerek. Pandemi öncesi just in time modeliyle hareket ederken örneğin; üretim yapacaksa bir şirket hammaddesini asgari seviyede tutarken; şimdi azami ölçüde mal almaya çalışıyor. Hem global tedarik sorunu hem enflasyon, “iştahı” ve ''stresi'' artıran en önemli unsurların başında geliyor. Velhasıl, yazının başında ikinciyi düşünüyordum ama şimdi üç ayakkabı almak daha mantıklı gibi geldi bana. O zaman bi' alım gücüme bakıp hemen geleceğim. Görüşürüz...

Bu yazıyı kargala!
0 Yorum