Onur Ömer Düzgün

#onuromerinkaravani

Netflix'in yeni yerli yapımı Şahmaran izleyicileri ile buluştu ve çok sevildi. Başrolünde Serenay Sarıkaya'nın olduğu dizi gündemden uzun süre düşmeyecek gibi.

Şahmaran efsanesi

Şahmaran dizisinde bir Anadolu efsanesi konu alınıyor. Çoğumuz aşinayızdır bu efsaneye. Efsanenin farklı türleri de var ama hepsinin sonu aynı. Şahmaran, Farsça şah ve maran -yani yılan- kelimelerinin birleşimi ile oluşuyor. Şah ne kadar erkekler için kullanılsa da tüm efsanelerde Şahmaran'ın kadın olduğunu görüyoruz. Şahmaran'ın belden yukarısı insan alt tarafı yılandır.

Tüm efsaneleri derleyip özetleyecek olursak Şahmaran, yılanların şahıdır ve yer altında onlarla yaşar. Bir erkek bir şekilde Şahmaran'ın yuvasını bulur. Uzun zaman onunla yaşar. Sonra yeryüzünü ve yeryüzünde yaşayanları özler. Ailesinin yanına gitmek ister. Şahmaran ona yerini kimseye söylememesi konusunda söz verdirip serbest bırakır. Adam uzun zaman sözünü turar. Kimseye ne Şahmaran'dan ne de Şahmaran'ın yaşadığı yerden bahseder. Daha sonra ülkenin padişahı hasta olur. Vezir hastalığın çaresinin Şahmaran'da olduğunu söyler. Bir şekilde adama ulaşır. Adam da Şahmaran'ın yerini söyler. Şahmaran bulunur ve yeryüzüne çıkarılır.

Şahmaran ölmeden önce adama "Beni üç parçaya bölsünler. Üç parçayı da kaynatsınlar. Başımın suyunu padişah içsin ve iyileşsin. Orta parçayı vezir içsin ve zehirlensin. Kuyruk kısmını da sen iç ve ilim sahibi ol." demiş. Ölmeden önce son bir iyilik yapmış adama. Kimi rivayete göre yılanlar o günden beri Şahmaran'ın öldüğünü bilmez. Kimisine göre ise zamanı gelince yılanların Şahmaran'ın öcünü alacağını söyler.

Efsanedeki adamın ismini vermedim. Çünkü efsanelerde farklılık gösteriyor. Kimi efsanede Cemşab kimi efsanede ise Belkıya olarak geçiyor. Kiminde ise adamın kuyruk suyunu içtikten sonra Lokman Hekim'e dönüşüyor. Ülkemizde Mersin'in Tarsu ilçesi, Gaziantep de Şahmaran Dağı eteğine kurulan Şahmaran Köyü, Mardin ve Adana da Yılan kale efsaneyi sahiplenmişlerdir. Zaten dizi de Adana'da geçiyor.

Sürpriz Bozansız Dizinin Konusu

Şahsu psikoloji alanında öğretim görevlisidir. Hem üniversitedeki bir iş için hem de hiç görmediği dedesi ile yüzleşmek için Adana'ya gider. Dedesi, annesini küçük yaşlarda terk etmiştir. Bir daha da arayıp sormamıştır. Şahsu'nun annesi ölmeden önce bile babasını sayıklamıştır. Bu yüzden Şahsu, dedesine karşı büyük bir nefret beslemiştir. İlk görüşmelerinde tüm kinini kusar. Şahsu dedesi Davut'u tanıdıkça çok ortak yönlerinin olduğunu fark eder. Davut'un da sırları vardır.

Şahsu, dedesinin komşusu olan ailenin oğlu Maran ile tanışır. Aralarında farklı bir ilişki başlar. Şahsu, Maran'a yaklaşmaya çalıştıkça Maran'ın sırları olduğunu fark eder. Maran, adından anlaşılacağı üzere bir mardır. Yani Şahmaran soyundan gelir. Mar denilen bu ırk artık gizlenmek, saklı yaşamak istemez. Marları kışkırtan başka biri daha vardır. Derin bir kuyuda çıplak halde uyuyan bu kadın da kimdir?

Şahsu ve Maran'ın ilişkisi dünya için çok önemlidir. Çünkü bir efsaneye dayanır ve efsanenin alametleri gerçekleşmeye başlamıştır.

Şahmaran dizisinde Şahsu rolü ile Serenay Sarıkaya'yı görüyoruz. Serenay Sarıkaya'yı öğretim görevlisi olarak ders anlatırken de dedesi ile yüzleşen öfkeli, bir o kadar da hüzünlü kız olunca da veya aşkı için endişe eden biçare olarak da keyifle izliyoruz. Korktuğu sahnelerdeki korku gerçekten bize geçiyor. Maran rolüne ise Türk dizilerinden tanınan Burak Deniz var. Sırları olan, kaçtığı kıza aşık olan ve onun için her şeyi yapabilecek birini bize başarılı bir şekilde sunuyor. Davut rolünde ise usta oyuncu Mustafa Uğurlu'yu görüyoruz. Kendisi diziye ayrı bir hava katmış. Ebru Özkan, Mahir Günsıray, Mehmet Bilge Aslan dizide yer alan diğer ünlü oyuncular. Mert Ramazan Demir, Berfu Halisdemir ve Nil Sude Albayrak ise dizideki yetenekli genç oyuncular.

Şahmaran

Kurtarıcı/Mesih kompleksi ve öğrenilmiş çaresizlik

Dizide geçen iki unsur üzerinde durmak istedim. Kurtarıcı kompleksi, beyaz şövalye sendromu ve Mesih kompleksi sendromunda kişiler diğer insanların sorunlarını çözüp onları mutlu etme onları kurtarma ihtiyacı duyarlar. Bu uğurda kimseye hayır diyemezler ve tükenirler. Onların yaşama amacı başkalarına yardım etmektir. Oysa onlar kimseden yardım istemezler. Şizofreni ve bipolar bireylerde görülme eğilimi vardır. Kudüs'ü ziyaret ettikten sonra ortaya çıkan ve belirtileri kurtarıcı kompleksine benzeyen sendroma ise Kudüs sendromu denir.

Şahmaran izlerken Şahsu kolye alırken öğrenilmiş çaresizlikten bahsediyor. Kişinin geçmiş deneyimleri ardından hep olumsuz sonuçlar alıp "ne yaparsam yapayım ben bu işi başaramayacağım" dediği durumdur. Mesela matematik dersinde önceki çalışmalarında başarısız olan öğrencinin matematik dersine çalışmayı bırakması... Keza filler de doğumlarından itibaren ayaklarından bir ip ile bir yere bağlanır. Bir süre sonra ip bir yere bağlanmasa bile fil kaçamayacağını düşünür. Ne demiş Samuel Beckett "Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil."

Seçilmiş kişi olmak sorunu

Şahmaran izlerken "Ben seçilmiş olmak istemiyorum." diye bir replik geçiyor. Çoğu yapımda buna şahit oluyoruz. Çünkü seçilmiş olmak yanında büyük sorumluluklar da getiriyor. Rutin hayatından uzaklaşmak anlamına geliyor. Sevdiklerinden uzaklaşmanı gerektirebiliyor. Hatta sevdiklerin tehlikede bile olabiliyor. Benim kitaplarımın kahramanı Enke de seçilmiş olmak istememişti. Peki siz seçilmiş olmak ister miydiniz? İsterseniz hangi güçle ve ne amaçla olurdu?

Bu arada Şahmaran'ın 1972 de ve 1993 senelerinde iki filmi var. 1993 yapımı filmin başrol oyuncusu Türkan Şoray. Efsanede farklı bir ilişki var. Aşktan öte bir duygu... Tavsiye ederim.

"İnsanın bir şeye inanması ya da inandığından vazgeçmesi için delil yetmez. İnsanoğlu bir şeye inanmaya görsün. Tam aksi deliller koy önüne, rakamlar sırala, tek tek her şeyi açıkla yine de yetmez. Kolayca vazgeçmiyor inandığından." Ne güzel replik değil mi? Tam günümüzü anlatmıyor mu?

Alacakranlık benzerliği ve Lilith

Şahmaran izlerken aklıma Alacakranlık serisi geldi. Kimi yerleri çok benziyor çünkü. Mesela iki ailenin de kızları garip. İnsanlardan münzevi yaşıyorlar. İki ailenin babası da doktor. Şahsu iki erkek arasında kalıyor. Erkekler birbirine rakip ama onu korumak için hemen bir araya gelebiliyorlar. Maran, Şahsu'dan uzaklaşmak istiyor ama ona aşık olur. Bir sahnede de aklımıza hemen meşhur Koku kitabı ve filmi geliyor. Orayı anlatmıyorum izlerken keşfedin.

Son olarak karşımıza Lilith karakteri çıkıyor. Lilith farklı dinlerde ve mitlerde farklı şekillerde ortaya çıkıyor. Hristiyan ve Yahudi inançlarına göre Lilith, Hz. Adem'in ilk karısı. Lilith, Hz. Adem ile olmak istememiş ve sürülmüş. Cinler, ifritler ondan türemiş denir. Türk mitolojisinde bazı yörelerde Alkarısı ile özdeşleşmiştir. Lohusa kadınların çocuklarını öldürür. Hangi inanca veya mite bakarsanız bakın hep kötü bir karakterdir. Ben mitolojiler arası harmanı seven biriyim. Şahmaran dizisinde de fena durmamış.

Şahmaran finalinde "Dünya yalnız sana ait değil insanoğlu." diyor. Tüm yaşanılanları hazmetmeye çalışırken kendimizi sorgulamaya başlıyoruz bu sefer.

Daha önce belirtmiştim. Yerel yapımları kötüleyip yere sokmak gibi bir amacımız var sanki. Ülkemizde de artık farklı projeler yapılmaya çalışılıyor. Destek olmak gerek. Bu yüzden aşk ve mitolojinin, efsane ve intikamın iç içe geçtiği diziyi izlemenizi öneririm.

Dizinin karavan puanı,

????
https://youtu.be/T5o8goxVFZE