Otomotiv sektöründe alım gücü yüzünden gelinen noktayı daha önceki yazımda belirtmiştim. Çip krizi otomotiv dışında elektronik başta olmak üzere diğer sektörleri de kötü etkiledi. Tüm krizler devam ededursun güncel sorunumuz kur artışları oldu. Durum o kadar vahim ki "araç almayı mı düşüneceğiz?" düşüncesi ortaya çıkabilir. Fakat alanım gereği ben şu anda bu sektörü ele almak durumundayım.

Kur farkı neden uçtu?

Ülkemizin üretim sektöründeki yetersizliği zaten en büyük kanayan yaraydı. Piyasa ithal ürünlere muhtaç kaldı. Para politikaları konusunda atılan tedbirsizce adımlar ise fitili ateşleyen hareket oldu. Tarihi rekor denemeleri yapan Dolar, Euro ve Altın had safhaya vardı. Tabii ki asıl olan paramızın değerinde oluşan paraşütsüzce düşüş olayıydı. Çoğu yabancı üretimden oluşan otomotiv piyasamız da bundan nasibini aldı. Araçların geliş maliyetleri ile başlayan daha sonra satışları durduran silsileyi ele alacağım.

Sektör zaten kötü durumdaydı

Otomotiv sektörü zaten çip tedariki yüzünden aksayan üretimden muzdaripti. Siparişler aksıyor, müşteriler araç beklemek zorunda kalıyordu. Olmayan sıfır araç tedariki ikinci elde talebi ve fiyatları artırıyordu. Ardından patlayan kur krizi araçların geliş fiyatlarına doğrudan yansıdı. Dolaylı olansa artan fiyatların araçlara ÖTV kademesi de atlatması oldu. Kurdan zam yiyen araçlar bir o kadar da vergiden fiyat yedi. 300.000TL altında orta segment bir araç neredeyse kalmadı.

Bir de kötü niyetli bayiler ve satıcılar

Gelişen bu durmalarda stokçuluk da otomotiv sektörünün kanayan yarası oldu. Bazı sıfır araç bayileri gelecek fiyat artışlarını ceplerine yansıtmak istiyorlar. Bu yüzden de gelen müşteriye araç yok diyorlar. Bu konuda şikayetler üstüne denetimlerin de artması ile başka bir yöntem buldular. Bayideki araçlar ruhsat çıkarılarak satıldı gösteriliyor ve sıfır kilometre ikinci el konumunda bekletiliyorlar. Nasıl olsa sıfırına zam geleceği ve bulunamayacağı için bu kategori de önemli bir pazar haline gelmiş oluyor. Otomotiv sektöründe ikinci el piyasasında ise kararsızlık hakim. Sıfır kilometre fiyatları bu kadar değişken durumda iken ikinci ele fiyat biçmek de zorlaşıyor. Bu yüzden de pazarlıklar uzuyor. Arayıp konuştuğunuz aracın sabaha fiyatı değişmiş oluyor. Aracını satmak isteyen insanlar da yenisini almaya gidene kadar zarar etmekten korkuyorlar. Böylelikle piyasa kördüğüm haline gelmiş oluyor.