Bilim & Teknoloji Gündem

Paris İklim Anlaşması ve Geri Dönüşüm


Uğur İşçeviren 13 Ekim 14:30
Yakın zamanda Paris İklim Anlaşması metnine resmi imzayı attık. 175 ülkenin katılımı ile gerçekleşen anlaşmanın amacı, "düşük sera gazı emisyonları ve iklime dirençli kalkınma yolunda tutarlı bir finansman akışı" sağlamak. Yani ülkeler, küresel olarak daha yeşil bir dünya için anlaştılar. Ancak aşağıda işler pek öyle değil. Geri dönüşüm konusunda henüz ne tüketicilerin ne de üreticilerin hazır olmadığından bahsetmiştim. Zira firmalar, henüz sürekli bir model olmadığı için ekonomik olarak karlı olmayan geri dönüşümü, şimdilik genelde PR aracı olarak kullanıyorlar gibi. Ancak yine de teknoloji dünyasının geri dönüşüme verdiği önem diğer sektörlerden daha fazla. Başta Apple olmak üzere birçok teknoloji devi, çeşitli adımlar atıyor ve bunu gözümüze sokuyorlar. İyi de yapıyorlar. Çünkü öncü firmaların bunu yapması farkındalık adına önemli. Elektronik atık çöplüğüne dönüşen çekmecelerimiz eskimiş telefonlarla dolu. Sadece Avrupa'da 100 milyon adet telefon, çekmecelik vaziyette. Bu yüzden teknoloji şirketleri, ürünlerini çevreye duyarlı olarak satmaya çalışıyor. Mesela Apple sırf bu yüzden kutudan şarj başlığını çıkardığını iddia ediyor. Tabii ki bu hamle, fiyata yansımayınca pek samimi gelmese de birçok firmanın geri dönüşüm hamleleri var. Hepsi de farklı bir çözüm üretiyor ki benim en çok ilgimi çeken Philips oldu. Peki bu konuda "hangi firma ne yapıyor?" bakalım.

Apple yine öncülük ediyor

Apple, geri dönüşüm konusunda da öncü firma. Sırf bu yüzden üretilen Daisy ve Dave, eski iPhoneları ayrıştırıyor. Böylece işe yarar parçaları geri dönüşüme sokuyor. Bu şekliyle nadir toprak elementlerini %100 dönüştürerek üretim yapan ilk firma oldu. Bunun şöyle bir önemi var: Elektronik malzemelerden çıkarılan altın, madencilikten elde edilen altına göre %80 daha az CO2 üretir. Dolayısıyla alacağımız her yeni nesil iPhoneda doğaya daha az zarar veririz. Üstelik bunu Apple gibi sürekli bir sisteme çevirdiğinizde aynı zamanda karlılık da getirir. Yani hem firma kazanır hem de biz. Aygıt kasalarında %100 geri dönüştürülmüş alüminyum kullanan Apple'da hedef, 2030 yılında tamamen karbon nötr ürünlerle piyasada olmak. Bu konudaki en ciddi adımları atan firmalardan biri olan Apple'ı kutluyoruz.
https://www.youtube.com/watch?v=66XwG1CLHuU
Gelelim Apple'ın "eski" belalısına. Uzun süre Apple'a kök söktüren Çinli Huawei de, çevre dostu hamleler yapmayı ihmal etmiyor. Bazı ülkelerde elektronik atık toplama noktaları kuran marka, atıkları getiren müşterilerine mağazalarında indirimler sunuyor. Böylece tüketiciyi de teşvik ederek sisteme dahil ediyor. Esasen Apple'ın kutudan şarj aletini çıkarmasına göre çok daha tüketici dostu bir yöntem. Şimdilik sayılı ülkede. Zamanla tüm dünyaya yayılması temennimiz. Tabii Amerika'dan ambargo yemezse!.. Bu ürünlerden elde edilen bakır, kobalt tuzu/demir, alüminyum, bakır kumu, reçine tozu ve plastik yeniden işleme giriyor. Hatta Huawei, elektronik bileşenlerden ayrıştırdığı reçine tozunu çöp kutularına ve sepetlere dönüştürmeyi deniyor. Dönüştürülmesi ve doğal döngüye girmesi çok zor olan reçine tozu böylece atık olmaktan çıkıyor. Basit bir yöntem gibi gözükse de, esasen reçine tozunun doğadaki kalıntıları açısından bakınca, ciddi bir proje. Bunun dışında Microsoft da, özellikle Amerika'daki müşterilerine geri dönüşüm karşılığında indirimler sunuyor.
https://www.youtube.com/watch?v=CHRG5lFRlfw

Bilgisayarcılar da geri dönüşümde

Samsung ve Microsoft ise yenilenebilir enerji konusundaki çalışmaları ile öne çıkıyor. Her iki firmanın da hedefi, 2030 yılında tamamen yenilenebilir enerji ile çalışan üretim tesisleri... Samsung, 2030 yılına kadar 7.5 milyon ton atık ürün toplamayı vaat ederken Microsoft da aynı tarihte karbon nötr olma sözü veriyor. Microsoft, bu konuda firma içi ilginç bir yaklaşıma sahip. Firma, departmanlarını mümkün olduğunca sürdürülebilir olmaya teşvik etmek için metrik ton karbon emisyonu başına 15 $'lık bir dahili karbon ücreti alıyor. Bu para, emisyonları dengelemek için diğer çevre dostu girişimlere yatırılıyor. Harika değil de ne!?
https://www.youtube.com/watch?v=D_mFSryNlC4
Bilgisayar devi Dell de çevre dostu modeller üreten firmalardan. Nadir toprak elementlerinin (NTE) kıymetini bilen Dell, "geri alma" programları aracılığıyla toplanan eski ekipmanları tedarik ediyor. Bu "kapalı döngü" sürecinin sonunda NTE mıknatıslarını ayrıştırıyor ki NTE madenciliğini çok daha zor ve pahalı. Yani sürekli bir sistem, esasen yine daha karlı. Nadir toprak elementleri ile ilgili bu yazıyı da okumanızı öneririm. Kısa bir bilgi: Pek haberinizin olmadığı NTE, sabit disklerinden kulaklıklara kadar -neredeyse- kullandığımız bütün elektronik ürünlerde var.

Philips döngüsel ürünler peşinde

Gelelim Portakalların medarı iftiharı Philips'e. (Teknolojide olduğu kadar futbolda da büyük işler yapan Philips, sanılanın aksine sponsor değil takımın bizzat kendisi. Philips işçilerinin kurduğu PSV Eindhoven, bizim Anadolu Efes'imiz gibi bir yapı.) Diğer firmaların aksine Philips, geleneksel geri dönüşüm yöntemlerinin dışında bir projeyi de destekliyor. Aslında Apple'ın hali hazırda Amerika'da uyguladığı "kiralama" modelinin benzeri... Philips, şimdilik %15 seviyesinde olan bu döngüsel modelde ürünü kullanıcıya satmak yerine kiralıyor. Böylece ürün ve parçalar, kullanılamaz hale gelmeden firmaya geri geliyor. Yani hizmet sahipliğinden, hizmete erişim modeline geçiliyor. Eğer proje, hedeflenen noktaya gelirse ve yöntem tutarsa hem geri dönüşüm hem de tüketim alışkanlıkları açısından yepyeni bir düzen yaratabilir. Görüyoruz ki teknoloji firmaları geri dönüşümün ve öneminin farkında. Diğer sektörler, henüz tüketici teknolojisi üreten firmaların yanına gelemedi. Umuyorum ki hem diğer sektörler hem de tüketiciler bu teknoloji şirketlerine ayak uydurur. Çünkü Paris İklim Anlaşması yalnızca devletleri bağlayan bir prosedür olursa doğaya yetmeyecektir. Paris'e biz de eşlik etmeliyiz.
Bu yazıyı kargala!
0 Yorum