İngiliz şair Percy Bysshe Shelley “Çeşmeler Roma’ya gitmek için yeterli bir sebeptir.” demiş. Doğru da demiş. Çünkü Roma gerçekten de çeşmelerle çevrili bir şehir. Biz Türkler için bu durumun en iyi tarafı ise suya para vermiyoruz. Her köşe başında bir çeşme var ve şişelerinizi doldurmak serbest! Bizim bildiğimiz ismiyle Aşk Çeşmesi de bu çeşmelerin şüphesiz en ünlüsü, en ihtişamlısı ve hatta en gizemlisi. Roma’nın sembollerinden biri. "La Dolce Vita" filmi başta olmak üzere sayısız aşk filminde de başrolde.
Fontana Di Trevi
Bu yazımda bu muhteşem çeşmenin hikâyesinden bahsedeceğim. Aşk Çeşmesi nerede ve ne zaman yapıldı? Tabii bir de Aşk Çeşmesi'nin efsanelerinden bahsedeceğim.
Aşk Çeşmesi nerede?
"Roma’nın kalbinde" desem çok mu romantik olurum? Ama gerçekten Roma’nın kalbinde. Çünkü Roma sokaklarında salına salına gezerken, bir sokağın sonunda bir anda Aşk Çeşmesi karşınıza çıkıyor sanki.Trevi meydanında bulunan çeşme aynı zamanda Poli Sarayının da hemen bitişiğinde. Zaten dediğim gibi bütün yollar Aşk Çeşmesi'ne çıkıyor. Kalabalığı takip edin yeter. Sayısız efsanesi olsa da bu efsanelerden en bilindik olanı; eğer çeşmeye sırtınızı dönüp, gözlerinizi kapatıp, sağ elinizle, sol omuzunuz üzerinden bir bozuk para atarsanız, gelecek yıllarda tekrar yolunuz Roma’ya düşermiş. Eğer iki bozuk para atarsanız hayatınızın aşkıyla tanışırmışsınız. Hatta başka bir rivayete göre çekici bir İtalyanla tanışıyormuşsunuz. Eğer üç bozuk para atarsanız da tanıştığınız hayatınızın aşkıyla evlenirmişsiniz. O zaman en yakın zamana Roma biletleri alınsın. Hayatınızın aşkı bulunsun. Belki de gerçek aşkı burada bulursunuz; kim bilir?
Peki bu paralara ne oluyor?
Tahmin edersiniz ki dünyanın en popüler çeşmelerinden birini, her gün binlerce kişi ziyaret ediyor ve binlerce bozuk para atılıyor. İşte bu paraları her hafta belediye topluyor ve yoksul ailelere yardım eden, Katolik Kilisesine bağlı Caritas isimli bir hayır kurumuna bağışlıyor. Bu da yıllık 1.4 milyona tekabül ediyor. Doğal olarak da böyle bir çeşmenin hırsızı da bol oluyor. Bu hırsızların en ünlüsü de, Romalıların deyimiyle d’Artagnan. Tam 34 yıl boyunca çeşmedeki paraları çalmış ve hatta 2011 yılında Trevi Çeşmesi'nden para toplamanın resmi mesleği olduğunu iddia ettiği bir protesto bile düzenlemiş.
Trevi Çeşmesi’nin hikayesi ve tarihi
Aslında çeşmenin tarihi M.Ö. 19. YY’e kadar gidiyor. Roma hamamlarına ve Roma çeşmelerine su getiren Aqua Virgo su kemerinin uç noktasındaki, 27 metre genişliğinde ve 65 metre yüksekliğinde olan bu devasa çeşme Roma’da Barok mimariyle yapılmış en büyük çeşmedir. Hakkında bir çok rivayet duymak da mümkün haliyle. Mesela ismiyle alakalı… Bir rivayete göre, savaş zamanı susuzluktan bayılmak üzere olan Roma askerleri, çeşmenin bulunduğu meydana geldiklerinde dünyalar güzeli bir kızla karşılaşıyorlar ve bu kıza su bulabilecekleri bir yer soruyorlar. Kız da onlara "bulundukları yeri kazmalarını, su bulabileceklerini" söylüyor. Askerler inanmasalar da kazıyorlar ve ta ta taam... Gerçekten de su fışkırıyor. İşte bu kızın ismi Trevia, bu çeşmeye ismini veriyor. Bir diğer rivayet de -ki bence doğrusu bu- çeşmenin ismi üç yolun kesiştiği noktada olmasından dolayı, İtalyanca’da üç yol anlamına gelen Tre ve Vie kelimelerinin birleşimi sonucu konuluyor.
Ne zaman yapıldı?
1732’de heykeltıraş Nicola Salvi tarafından yapımına başlanan çeşme, yaklaşık 30 yılda tamamlanmış. Ama Salvi'nin ömrü çeşmeyi tamamlamaya yetmediği için çeşmeyi bitirmek Guissepe Pannini’ye nasip olmuş. Göz alıcı ihtişamı, büyüleyici hikayesiyle gerçekten görülmeye değer bir çeşme Aşk çeşmesi. Çeşmenin merkezinde Ocenasus heykeli yer alıyor. Arabası, biri sakin, biri vahşi iki denizatı tarafından çekiliyor. Bu denizatlarını tutan iki triton var. Kemerin sol tarafında bolluk ve bereketin temsilcisi olan bir heykel, sağ tarafında ise sağlığın temsilcisi olan bir heykel mevcut. Çeşmenin tepesinde ise her biri, bir sütun üzerinde dört heykel göreceksiniz. Bu heykeller, yağmurun Dünya'nın verimliliği üzerindeki yararlı etkilerini ve su kaynağına bağlı olan başlıca ürünleri temsil ediyor. Roma gezinizin en sevdiğiniz noktalarından biri olacak olan Aşk Çeşmesi'ni boş bulmak biraz imkansız. Hatta büyük ihtimalle kalabalıktan fotoğraf çekmeye bile zar zor fırsat bulabileceksiniz. Bu yüzden size tavsiyem mümkünse gün doğarken, erkenden kalkıp çeşmeye gidin. En boş saatleri o saatler olacaktır. Hatta gece bir daha gidin. Çünkü çeşmenin gündüzü kadar gecesi de aşırı ihtişamlı. Çeşme'nin havuzuna girmek tahmin edersiniz ki yasak. Eğer aşırı serinleyesiniz geldiyse muhteşem Roma dondurmalarını yemek daha akıllıca olacaktır. Son olarak 2007'de çeşmenin kırmızıya büründüğünü biliyor muydunuz? Evet; "Füturist Eylem 2007" adlı küreselleşme karşıtı bir grup tarafından çeşmeye bir kova kırmızı boya boşaltılmış ve çeşme tamamen kırmızıya boyanmış. Şükür ki bu olay çeşmeye kalıcı zarar vermemiş.