Gündem

SÜREKLİLİK vs SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK


Onur Nurdoğan 17 Mart 10:19

Bugün göğüs dekoltemde süreklilik var. Anlatım bozukluğu oldu sanki. Düzeltelim hemen. Benim göğüs dekoltemde süreklilik var. Peki, bu cümleyi daha afili nasıl söyleriz? ''Benim göğüs dekoltem sürdürülebilir bir yapıya büründü'' gibi? At yalanı…

Sürüyor adam bu mereti. F1 şampiyonu olan en genç pilot unvanını elinde bulunduran Sebastian Vettel’in yeni kaskında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bayrağı vardı. Alman pilot, 20 Mart’ta başlayacak Bahreyn Grand Prix’i öncesi testlerde Ukrayna bayrağının renklerini taşıyan ‘’savaşa hayır’’ ve bir barış güvercinin resminin olduğu bir kask taktı. Kaskında Türk bayrağının yanı sıra, K.K.T.C. bayrağının da yer alması haber oldu tabii. Sonra mı ne oldu? Kıbrıs Cumhuriyeti Otomobil Birliği, Alman pilotu Uluslararası Otomobil Federasyonu’na şikayet etti. Sonuçta Vettel de kaskındaki tüm bayrakları kaldırdı ve dünya halkları olarak rahatladık.

Rahatlamaya bu dünyada yer yok tabii. Şimdi de şeker krizi gündemde. Nitekim, marketlere baskınlar yapılıyor; takip ediyorsunuzdur. Her akşam ana haber bültenlerinde market baskınları izlemekten gına geldi. Ancak dikkatimi çeken nokta; ağırlıklı tek bir market zincirine yapılan baskınların görüntüleri paylaşılıyor basında. Ancak A101, ŞOK, Migros yahut Carrefour’u henüz haberlerde görmedim şu son 1-2 hafta içerisinde.

Sürekli BİM!

Neden? Cumhurbaşkanının yakın arkadaşı Mustafa Latif Topbaş, 2017 yılında BİM’deki tüm hisselerini satmış olsa da firmanın %10,97 oranında ortağı olan Naspak Gıda’nın yönetim kurulu başkanı, Mustafa Latif Topbaş’ın kardeşi Ahmet Afif Topbaş. Dolayısıyla Topbaş ailesinin BİM’deki mevcudiyeti devam ediyor. Öyleyse, Topbaş ile Erdoğan’ın arası mı açık? Kalyon Grup’un şirketlerinden Turkuvaz Medya’nın sahibi olduğu A Haber’in 2019 yılında ‘’BİM’den fırsatçılık rekoru’’ başlıklı haberi de epey dikkat çekmişti en nihayetinde. Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın yönetim kurulu başkan vekili olduğu Turkuvaz...

70 bin çalışanı var BİM’in. 2021 yılı faaliyet raporlarına göre, 2022 sonunda bu sayıyı 78 bin yapmayı hedefliyorlar. 4 kişilik bir ailede 3 kişinin oy kullandığından yola çıkarsak, 78.000 x 3 = 234.000 oy demek. Yani kabaca %0,5 oy oranına haiz bir topluluk. Az değil!.. Velhasıl, büyük market zincirlerinden de alışveriş yapan biri olarak oransal bazda en az zam yapan zincirin BİM olduğunu düşünüyorum; ne yalan söyleyeyim. A101’e pek gitmiyorum ancak onlarda da durum benzer diyebilirim. Migros ve Carrefour için ise aynı şeyi söylemem zor. Ne var ki, şu sıralar sürekli BİM!

Süreklilikten sürdürülebilirliğe sorunsuz geçilebiliyor mu peki?

İnsanlar dünyayı nasıl yöneteceklerini keşfedene kadar tabure üzerinde oturmaya devam. Nitekim, uykunuz geldiği vakit, sağa-sola düşmeniz de kaçınılmaz tabii. Keza, bir şirketin hayatına kâr etmeden devam edememesi de... Şirket üzerindeki en önemli baskı kârdır ve bundan dolayı şirketler süreklilik yakalamanın peşindedir veya peşindeydi. Süreklilik; kısa vadeli düşünmek, kendi çıkarlarını düşünmekten öteye gidememek, olabilen en kısa sürede yüksek kârlar yapıp büyümek anlamlarını barındırıyor. Bir süredir hayatımızın her alanına giren, girmeye devam etmekte olan ''sürdürülebilirlik'' kavramı ise sürekliliğin ehlileştirilmiş hâli olarak adlandırılıyor. Şirketin doğaya olan zararını azaltması, uzun vadeli düşünce yapısı, rakiplerle rekabetin yanı sıra paydaşlık yapabilmek, gerekli alanlarda tasarruf yapmak gibi konular sonrasında kâr ederek büyüme feraseti, sürdürülebilir bir felsefe oluyor.

Küresel enflasyonun söz konusu olduğu bir ortamda, sürdürülebilir büyüme için birçok alanda yatırım yapan, yatırım yapmayı planlayan şirketler, ayırdıkları bütçelerini daraltmaya gidecek mi sizce? Fırsat kollayan, ‘’sürdürülebilirlik’’ anlayışının ensesinde nefesini her daim hissettiren ‘’süreklilik’’, kısa vadede birinciliği ele alır mı dersiniz? Kaska tüm bayrakları koyunca savaşı bitiremediğimiz gibi, resmi internet sayfamıza ‘’sürdürülebilirlik’’ başlığı koymak da kâfi gelemeyebiliyor.

Bu yazıyı kargala!
0 Yorum