The Devil's Hour -yani Şeytan'ın Saati- Prime Video'nun ilgi çeken yeni dizisi oldu. Öncelikle şunu belirtelim: Dark sevenler bu diziyi de çok sevecek. Şimdi The Devil's Hour dizisini sürpriz bozan vermeden inceleyelim.
Lucy Chambers her gece aynı saat aynı dakikada uyanır. 3.33'te farklı kabuslar sonucu uyanan Lucy'nin tek derdi bu değildir. Lucy gün içerisinde de sürekli dejavular yaşamaktadır. Dejavular o kadar sıklaşır ki gerçek ve kabusu karıştırmaya başlar. Ayrıca Lucy'nin bir oğlu vardır ve onun da sorunları vardır. Lucy'nin oğlu Isaac duygusuz, ruhsuz bir çocuktur. Isaac üzüntü, kızgınlık, şaşırma, korkma benzeri insani hiç bir duyguyu yansıtmaz. Bu yüzden annesi, babası, öğretmenleri, arkadaşları ondan korkmaktadırlar.

Lucy, kendisinin ve Isaac'in dertleriyle ilgilenirken yolu bir dedektif ile kesişir. Dedektifin peşinde olduğu suçlu Gideon yakalanınca sadece Lucy ile konuşacağını söyler. Dedektif Ravi bu isteği anlamlandıramaz ama Lucy'yi arar. Gideon, Lucy'nin dejavularına da Isaac'in durumuna da cevaplar verir. Bu cevapları verirken kendisinin daha önce o anı defalarca yaşadığını söyler. Çünkü kendisi hayatı sıfırlıyordur.
En can alıcı yerinde duruyorum ki anlatmadığım çok şey var. Daha fazlasını izlediğinizde bana hak vereceksiniz. Yapımcı Tom Moran sizi The Devil's Hour ile sorularla kaplı bir havuza itiyor.
Zamansal mantık
The Devil's Hour izlerken karşımıza Zamansal Mantık terimi çıkıyor. Doğrusu araştırırken kafam biraz karıştı. Özetlemek gerekirse durumların zaman içerisindeki ifade edilmesine dayanır. Mesela "tüm insanlar ölümlüdür" dersek bir zaman söz konusu değildir. Tüm zamanlar ve tüm insanlar için geçerli bir durumdur. Yalnız "Ben şu an açım" diyen birisi o an açtır. Çünkü bir insan hem aç hem tok olamaz. Burada bir zaman söz konusudur. Bu zamanında farkına varan ise cümleyi söyleyendir. The Devil's Hour izlerken önermeyi "açım" olarak değil "şarkı" olarak görüyoruz.
Engelleme terapisi
The Devil's Hour dizisinin beşinci bölümünde bir kitap karşımıza çıkıyor. Kitabın ismi Aversion Therapy. Yani Türkçesi ile Engelleme Terapisi. Psikolojide son çarelerden birisi olarak görülen bu teknik aynı zamanda tiksinti terapisi adıyla da anılıyor. -Zaten o sahneyi izlerken bu isme hak veriyorsunuz.- Bırakılması istenilen davranıştan soğutulması esas alınıyor. En basit örnek ile tırnak yeme davranışını bırakmak isteyen birisinin tırnağına acı oje sürmesi veya sigaranın tadını farklı etmenler ile değiştirip soğumanın sağlanması... Bir davranış terapisi türüdür ve Otomatik Portakal kitabının ilham kaynağıdır.

Diziyi sevenlere benzer kitaplar
The Devil's Hour izlerken benim aklıma Ken Grimwood kitapları geldi. Sil Baştan ve Kayboluş kısmen dizinin konusuna benzer nitelikte. Özellikle Sil Baştan size tavsiye edeceğim güzel bir kitap. Radyo programcısı olan Jeff'in defalarca kere ölmesini ve her seferinde farklı yaşlarda hayata geri dönmesini konu alıyor. Eğer kitabın konusu ilginizi çektiyse bir başka öneri Mat Haig'in Gece Yarısı Kütüphanesi. Benzer konuya sahip bu kitap da çok akıcı ve eğlenceli.
The Devil's Hour oyuncularına gelecek olursak bize "deli mi yoksa bir dahi mi?" sorusunu sorduran Gideon rolünde Peter Capaldi'yi görüyoruz. Doctor Who ile dimağımızda yer alan usta oyuncu burada da oldukça başarılı. Gideon'un ruhsal karmaşasını, girdiği kısır döngü yüzünden sıkışmışlığını bize fazlasıyla hissettiriyor. Lucy rolünde Jessica Raine var. Jessica, Lucy rolü ile bir yanda kendi psikolojik sorunlarıyla uğraşan diğer yanda sorunlu oğluna koşulsuz sevgi gösterip onun iyileşmesi için çalışan öte yanda ise işi gereği diğer çocuklara yardım etmek için mücadele veren güçlü bir kadın. O da rolünün hakkını verenlerden. Cinayet mahalline alışamayan, "çünkü elimi kestim beni kan tutuyor" tavrı ile Dedektif Ravi rolünde ise Nikesh Patel var. Sorunlu çocuk Isaac olarak da Benjamin Chivers'i görüyoruz. The Devil's Hour izlerken "sanırım bu çocuk günlük hayatta da böyle!" diyorsunuz. Rolden çıkmıyor. Oldukça başarılı.
The Devil's Hour ilk üç bölüm yavaş ilerleyen bir dizi. Daha sonra ivmeleniyor. Müthiş bir yerde de final yapıyor. Biraz gerilim biraz zaman yolculuğu biraz polisiye derken kendini izlettiriyor. Diziye yan hikayeler de eklenince adından daha fazla söz ettirecek. Bu arada The Devil's Hour severseniz Outer Range dizisine de göz atabilirsiniz.
Dizinin karavan puanı,

Balll
23:56 @ 15.11.2022