2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı bir tek Suriye'yi değil, bölge ülkelerin neredeyse tamamını etkiledi. Gerçekleşen göçler, işlenen insanlık suçları başta olmak üzere dünya tarafından olmasa da Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı. Peki bunun bize faturası ne oldu? Türkiye, Suriye'deki savaştan ne kadar etkilendi? Toplumsal olarak Suriyeli göçmenlere karşı duruşumuz nasıl oldu? Bu haftaki konumuz Suriye.

Suriye meselesi
Suriye'de meydana gelen savaşın ardından ülkece teyakkuz durumuna geçtik. Savaş sonucunda Türkiye'ye yaklaşık olarak 10 milyon göçmen geldiği tahmin ediliyor.
Türkiye'de savaşa bağlı olarak göç eden insanları barındırmak ve yaşamlarını sürdürmek için kamplar kuruldu. Ülkemizde toplam 16 çadır, 6 konteynır kent bulunmakta. Bu kentlerde toplam 51,067 kişi barınmakta. Yapılan araştırmalarda göçmenlerin yalnızca %1,3'ü kamplarda kalıyor.

Geçici koruma statüsü
Geçici koruma statüsünde bulunan Suriyelilerin sayısı Ocak 2022'ye göre 10,583 kişi artıyor. Son artışla beraber Türkiye'deki Suriyelilerin sayısının resmi rakamlara göre 3,746,674. Bu sayının %47,4'ünü 0-18 yaş grubu oluşturuyor.
En çok Suriyelinin bulunduğu il 537,558 kişi ile İstanbul olurken, İstanbul'u 461,483 kişi ile Gaziantep ve 433,608 kişi ile Hatay izliyor. En az Suriyelinin bulunduğu il ise 52 kişi ile Tunceli.
Yoğunluk
Son zamanlardaki siyasi tartışma konularından biri de Suriyeli nüfusun yoğunluğu. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatay'da doğan her 4 çocuktan 3'ünün Suriyeli olduğunu, bunun ileride sorunlara yol açacağını belirtti.

Ülkedeki Suriyeli nüfus yoğunluğuna baktığımızda ise ilk sırada Kilis yer alıyor. Kilis'te Türk nüfus sayısı 145,826 iken Suriyeli sayısı 106,861. Yani Kilis'teki Suriyeli nüfus orası %42,2. Her on kişiden dördü Suriyeli. Hatay'da ise bu oran %20,6.
Yoğunluk olarak baktığımızda Suriyeli nüfus yoğunluğunun en az olduğu ilimiz %0,04 ile Artvin. Son olarak 2019 itibariyle İçişleri Bakanlığının açıklamış olduğu bilgilere ışığında Türkiye'de doğan Suriyeli sayısının 450 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

Eğitim hayatı
Geçen 11 yılın sonunda vatandaşlık verilen kişi sayısı 192,293. Bu sayının %43'ü 18 yaşın altında. Türkiye'deki göçmenlerden ilk ve ortaöğretime kayıtlı kişi sayısı 771,428. Yükseköğretime kayıtlı kişi sayısı ise 48,192. Eğitim çağında olup eğitime devam etmeyen Suriyelilerin sayısı ise 432,956 gibi yüksek bir rakamı temsil ediyor.
İş hayatı
Özellikle yoğunluğun fazla olduğu illerde Suriyeli nüfusun iş kollarına dağıldığını da görüyoruz. En az bir ortağı Suriyeli olan işletme sayısı 15,159. Bunda göçmenlerin kendi milletlerinden olanlardan alışveriş yapmaları da etkili.

Fakat bu durumu istismar edenler de yok değil. Özellikle göçmenlerin %94'ünün kayıt dışı çalıştığı tahmin edilmekte. Ucuz iş gücü olarak görülmeleri ve emeklerinin sömürülmesi de sonrasında farklı farklı sorunların doğmasına neden oluyor.
Sosyal hayat
Kayıt dışının ve dolayısıyla işsizliğin getirdiği sebepler de önemli bir yere sahip. Bunların başında işsizliğin getirdiği sonuçlardan uyuşturucuya yönelim önemli bir toplumsal mesele. Kadınların ve kızların fuhuşa zorlanmaları da yine toplumsal huzuru yaralayan etmenlerin başında gelmektedir.

Toplumsal huzuru ve aile yapısını bozan sebeplerden bir tanesi de Suriyelilerle yapılan resmi olmayan evlilikler. Dini nikahla yapılan ikinci evlilikler aile yapısını bozmakta ve boşanma sayılarını arttırmaktadır. Örneğin Kilis'te meydana gelen boşanmaların %20'si resmi olmayan evliliklerin sonucunda gerçekleşmektedir.
Yine Suriyeli göçmenlerin sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması da toplumsal olarak huzursuzluk doğuran noktaların başında gelmekte.
Türkiye tercihi
Suriyelilerin Türkiye'yi tercih etmelerinin sebeplerinin başında coğrafi olarak ülkelerin yakın olması geliyor. Özellikle Türkiye'nin Avrupa'ya köprü olarak görülmesi de bir başka önemli etmen. Ayrıca Türkiye'deki göçmenlerin bayramlarda Suriye'ye dönmeleri de Türkiye tercihini ön sıraya çıkarıyor. Fakat bunlar toplumsal olarak belli bir yerden sonra hoş karşılanmayan durumlara dönüşüyor.

Sonuç
Sonuç olarak Suriye'deki iç çatışmaların ve huzurun gelmesi yakın gelecekte pek mümkün değil gibi duruyor. Ülkedeki etnik grupların fazlalığı, dış güçlerin olaya müdahil olması, silah endüstrisinin pazarı olması dolayısıyla savaşın bitmesi kolay durmuyor. Bundan en çok etkilenecek ülke de yine biz olacağız.
Her ne kadar Avrupa savaşa karşı olduğunu belirtse de uzaktaki savaş Avrupa için önemli bir yere sahip değil. #nevarneyokkargala