Ustalıkla hazırlanmış düzyazı, zamansız temalar ve unutulmaz karakterler, klasik edebi eserlerin nesiller boyu sürmesinin nedenleridir. Üstelik hayal gücünü uyandırırlar. Bir dizi karakterin merceğinden farklı yerleri, zaman dilimlerini, zaferleri ve mücadeleleri deneyimlememize izin verirler. Ancak en mükemmel kitaplar elbette Dante veya Homer'in eski klasikleriyle sınırlı değildir.
Modern Klasik kitap nedir?
Modern bir klasik kitap, tipik olarak Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ve çoğunlukla İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yazılmıştır. Bunun nedeni; bu iki olayın cinsiyet, ırk ve sınıf ideolojileri gibi yeni fikirlerin ve düşünme biçimlerinin ortaya çıkmasına işaret etmesidir. Bir kitabı klasik yapan şey; genellikle yüksek kalitede sanatsal ifadeye sahip olmasıdır. Temaları zamansız kalsa da hakkında yazıldığı dönemin bir temsili olarak hizmet eder.
Modern Klasik; okuyucunun tanıdığı bir dünyaya dayalıdır. Dolayısıyla örneğin “Moby Dick” kesinlikle bir klasik olmasına rağmen, modern bir klasik olmakta zorlanır. Çünkü birçok ortam, yaşam tarzı ve hatta ahlaki kurallar okuyucuya eskimiş görünür. Elbette klasik temalar kalıcıdır. Öyle ki Romeo ve Juliet bundan binlerce yıl sonra bile nabzı kontrol etmeden kendilerini öldü bilecek kadar aptal olacaklar.
Bunun yanında modern temalar ve stiller zamanla değişiyor. Modernizmin bu ayırt edici özellikleri çok çeşitli eserlerde görülür. Mesela Nobel Edebiyat Ödülü'nün kazanlarından biri olan Orhan Pamuk, modern Türk toplumundaki çatışmaları ele almasıyla eserlerini klasikleştiriyor. İçeriğin ötesinde, modern klasikler aynı zamanda daha önceki dönemlerden farklı olarak stilde de bir değişiklik gösterirler. Bu değişim yüzyılın başlarında, James Joyce gibi aydınların bir biçim olarak romanın erişimini genişletmesiyle başladı. Özellikle savaş sonrası dönemde, Hemingway okulunun sertleşmiş gerçekçiliği bir yenilik olmaktan çıkıp daha çok bir gereklilik haline geldi.
Mutlaka okunması gereken modern klasikler

1. Bayan Dalloway, Virginia Woolf -1925-
Kitap, Virginia Woolf'un en iyi romanı olarak kabul edilir. Woolf, eserin kahramanı Bayan Clarissa Dalloway'in hayatındaki tek bir günün hikayesini anlatıyor. Bayan Dalloway, insanların değişimle başa çıkma yetenekleriyle ilgilenir. Woolf, Clarissa'nın krizini zihinsel rahatsızlıklardan muzdarip genç bir gazi olan Septimus Warren Smith'in umutsuzluğuyla karşılaştırıyor.
2. Muhteşem Gatsby, F. Scott Fitzgerald -1925-
Caz Çağı'nda geçen bu hikaye, zengin Jay Gatsby'nin Daisy Buchanan ile olan aşk ilişkisini anlatıyor. Yirmili yıllarda, Long Island'da, özellikle lüks partilerin, içkinin ve seksin dayanak noktası olduğu zamanlarda geçiyor. Muhteşem Gatsby'nin ahlakı, Amerikan Rüyasının nihai olarak ulaşılamaz olduğudur. Jay Gatsby bir sosyetik olarak büyük bir zenginlik ve statü elde etmiştir. Ancak Gatsby'nin hayali, tek gerçek aşkı Daisy ile bir geleceğe sahip olmaktır.
3. Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley -1932-
Bu distopik roman, vatandaşların genetiğinin değiştirildiği ve sosyal hiyerarşinin zekaya dayandığı gelecekteki bir dünya devletinde geçiyor. Ürkütücü bir kehanet niteliğinde olan kitap, özellikle üreme, psikoloji ve klasik koşullanma alanlarında bilimsel ilerlemedeki sıçramaları hayal ediyor.
.jpg)
4. Fareler ve İnsanlar, John Steinbeck -1937-
George ve Lennie iş arayan iki arkadaştır. Birbirlerinden ve bir gün kendi topraklarına sahip olma hayallerinden başka hiçbir şeyleri yoktur. Bu yüzden ikisi de bir çiftlikte iş bulur. Özellikle Lennie, arkadaşlığa ve ortak vizyona derin bir bakış göstererek, çatışan duygular ve zulümle mücadele eder.
5. Gazap Üzümleri, John Steinbeck -1939-
Büyük Buhran sırasında geçen bu modern klasik, Joad ailesinin 1930'larda Dust Bowl'dan göçünü konu alıyor. Oklahoma'daki çiftliklerinden uzaklaştırılıp batıya, Kaliforniya'ya taşınmak zorunda kalan göçmenlerin Kaliforniya'ya ulaştıklarında karşılaştıkları adil olmayan çalışma koşullarını göstererek, toplumsal değişimi savunan bir proleter romandır.
6. Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupéry -1943-
Bu kısa ve resimli kitap, evrende dolaşmak için minik gezegeninden ayrılan küçük bir çocuğu takip ederek masum ve çocuksu bir şekilde felsefi soruları ele alıyor. Masalın ana teması, tilkinin Küçük Prens'e söylediği sırda ifade edilir:
''İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.”
7. Hayvan Çiftliği, George Orwell -1945-
Aşırı çalıştırılan bir grup hayvan, çiftçisine isyan edip çiftliği ele geçirdiklerinde, o andan itibaren her şeyin mükemmel olacağını düşünürler. Cennetlerini hayal ederken, kalpsiz domuzlar adında başka bir lider grubunun yavaşça dizginleri ele geçirdiğinden henüz haberleri yoktur... Hayvan Çiftliği'nin ana teması, sıradan bireylerin tamamen ihanete uğramış bir devrime inanmaya devam etme kapasitesi ile ilgilidir. Böylelikle Orwell, iktidardakilerin -Napolyon ve domuz dostlarının- devrimin demokratik vaadini nasıl saptırdığını ortaya çıkarmaya çalışıyor.

8. 1984, George Orwell -1949-
Bu distopik roman, düşündürücü öncülü ve totaliterliğin hüküm sürdüğü bir gelecek dünyasına dair esrarengiz derecede doğru tahminlerle modern klasik statüye ulaştı. Üstelik yazıldığından bu yana en çok okunan modern klasikler arasında neredeyse başı çekiyor. Kitabın ana odak noktası, gerçekten totaliter bir rejim altında mümkün olan aşırı kontrol ve gücü aktarmaktır. Böylelikle bir hükümet sisteminin toplumu ve içinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceğini araştırıyor.
9. Çavdar Tarlasında Çocuklar, JD Salinger -1951-
Bu modern klasiğin anlatıcısı, Pennsylvania hazırlık okulundan ayrılan ve New York'ta yeraltında üç gün geçiren on altı yaşındaki New yorklu Holden Caulfield. Adından da anlaşılacağı gibi eserin baskın teması masumiyetin, özellikle de çocukların korunmasıdır. Kısacası kitap için bu birincil erdem olarak görünür.
10. Yaşlı Adam ve Deniz, Ernest Hemingway -1952-
Bu kısa modern klasik, dev bir balık yakalayan ama onu kaybeden Kübalı bir balıkçının trajik hikayesini anlatıyor. Üstelik Hemingway 1954 senesinde bu çalışmasıyla Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı.

11. Fahrenheit 451, Ray Bradbury -1953-
Klasik distopik roman, bir itfaiyecinin tüm kitapları yakmakla görevlendirildiği okuryazarlık sonrası dünyanın nasıl göründüğüyle ilgileniyor. Fahrenheit 451'in kapsayıcı teması, cehalet ve uygunluk bekleyen bir toplumda insanın bilgi arzusu ile bireysellik arasındaki mücadelesini araştırıyor.
12. Sineklerin Tanrısı, William Golding -1954-
Bir grup çocuk bir uçak kazasından sağ kurtulur ve kendilerini ıssız bir adada mahsur bulur. İlk özgürlük canlandırıcıdır. Ancak çok geçmeden hayatta kalma mücadeleleri, insan doğasının günah ve kötülüğe olan eğilimine dokunaklı bir bakış gösterir. Sineklerin Tanrısı'nın hikayesi, insan doğası, güzellik ve çirkinlik hakkında büyük bir gizli mesajdır.
13. Jack Kerouac, Yolda -1957-
Modern bir klasik olan Jack Kerouac'ın Yolda eseri nefes kesici bir tarzda yazılmıştır. Arabalar, can sıkıntısı, gençlik ve ahlak hakkındadır. Üstelik bu, zamana direnen bir klasiktir. Aynı zamanda birçok okuyucu için evrensel bir çekiciliği vardır.
14. Walter M. Miller JR, Leibowitz İçin Bir İlahi -1960-
Bilimkurgu koridorunda kendi içinde modern bir tür olan Walter M. Miller Jr.'ın yazdığı Leibowitz İçin Bir İlahi'de modern klasiktir. Eser, Nükleer sonrası soykırımı anlatır. Üstelik yıkıma giden yolun korkunç sonuçlarına dair kesin bir uyarıyı resmeden diğer tüm çalışmalardan çok daha iyidir.

15. Bülbülü Öldürmek, Harper Lee -1960-
Bu kitap, genç bir kız olan Scout'un gözünden ırksal adaletsizlik konularını araştırıyor. Aynı zamanda Harper Lee'ye büyük bir ün kazandırıyor. 1960'da yayınlanan eser, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ortaokullarda ve liselerde mutlaka okunması gerekenler listesinde.
16. Joseph Heller, Madde 22 -1961-
Çağdaş klasikler listelerinde sıklıkla ilk sıralarda yer alan bir diğer roman ise Joseph Heller'in Madde 22'si. Kesinlikle kalıcı bir klasiğin tüm tanımlarını karşılayan bir eserdir. Ancak tamamen moderndir. İkinci Dünya Savaşı ve sonuçları sınırı belirliyorsa, savaşın saçmalıkları bu romanı kesinlikle modern tarafta duruyor.
17. Yüzyıllık Yalnızlık, Gabriel García Márquez -1967-
Roman, kurgusal Macando kasabasındaki bir ailenin tarihini takip ederek, bize tarih ve mitler, kitabın tasvir ettiği büyüme ve çürüme aracılığıyla Latin Amerika'ya bir bakış sunuyor. Romanın vurguladığı ana tema; insan izolasyonudur.
.jpg)
18. Gülün Adı, Umberto Eco -1983-
Bu hikaye, zengin bir İtalyan manastırının bazı Fransiskenlerinin sapkınlıkla suçlandığı 1327'de geçiyor. Birader William davayı incelemeye gelir ancak garip ölümler onu aniden dedektif rolüne iter. Gülün Adı, okuyucularından William'ın yorumlama görevini paylaşmalarını, işaretlerin çok sesliliğine saygı duymalarını, karar vermeden önce yavaşlamalarını ve anlam arayışına son vermeyi vaat eden her şeyden şüphe etmelerini ister.
19. Damızlık Kızın Öyküsü, Margaret Atwood -1985-
Bu distopik şaheser, Hıristiyan köktenciliğinin egemenliğinin bir sonucu olarak, kadınların İncil'deki anlamda hizmetçi olarak işlev gördüğü -başka kadınlara ait olmak için çocuk doğurdukları- bir dünyayı takip ediyor. Eser, kadınların üreme özgürlüğünü yasal olarak kontrol etmenin ahlaki ve politik olarak yanlış olduğunu savunuyor.
20. Simyacı, Paulo Coelho -1988-
Ana karakter, bir hazine aramak için İspanya'daki evinden Mısır çöllerine seyahat eden bir çobandır. Santiago, yol boyunca ilginç insanlarla tanışır ve hepsi ona doğru yolu gösterir. Simyacı'nın değişmez teması, kalbinizin sesini takip ederek hayallerinizin peşinden gitmektir. Kısacası genç çoban yolculuğu sırasında, kalbini dinlemeyi ve kehanetlerin dilini takip etmeyi öğrenir.